banner460
banner128

Hoşgörünün inancı hoşgörüye hasret!

Röportaj: Erhan KIZILYAR 

*

Birleşmiş Milletler; eğitim,  Bilim, kültür kuruluşu UNESCO aldığı bir kararla 2021 yılında; Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve Ahi Evran anma programına aldı Dünyada barış ve kardeşliğe katkı olsun diye ilan edilen yıl ne yazık ki gereği gibi kutlanamadı. Gazetemize konuşan Silivri Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Cemevi Başkanı Süheyl Kırkıcı, UNESCO’nun kararını büyük memnuniyetle karşıladıklarını ancak  etkinliklerin bir kaç belediye dışında pekte gerçekleştirilemediğini belirtti. Bu anlamda İBB’nin Yenikapı’da düzenlediği etkinliğin çok önemli olduğuna dikkat çeken Kırkıcı, Silivri Belediyesi’nin yıl nedeniyle bütün araçların Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre ve Ahi Evran resimleri ve sözleriyle giydirildiğini belirterek, hem Ekrem imamoğlu’na hem de Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’a teşekkür etti.  Kırkıcı, merkezi hükümetin ise bu konuda bir çalışmasını görmediklerinin altını çizdi.

Silivri Cemevi Başkanı Süheyl Kırkıcı, Erhan Kızılyar’ın sorularını yanıtladı:

UNESCO’nun kararı çok anlamlı

- Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve Ahi Evran 2021 yılında UNESCO tarafından anma programına dahil edildi.  Bu kararı nasıl karşıladınız?

Kırkıcı; -Aslında dünyanın içinden geçtiği düzen de büyük bir kargaşa ve yer yer savaş var. Dünyanın bir çok kesiminde insanlık hala açlıkla mücadele ediyor.  Birtaraftan göçler, birtaraftan iç savaşlar, bir taraftan hala emperyal savaşların işgalleri devam ettiği  dönemde;  insana, sevgiye, insana dair güzel her şeyi öne çıkaran, Anadolu’nun hümanizmasını, aydınlanma çağının temsilcisi olarak gördüğümüz inancımızın önemli isimleri;  Hacıbektaşı Veli, Yunus Emre ve Ahi Evran ın anılmasını BM’nin; kültür,  eğitim, bilim kurulu olan UNESCO tarafından ilan edilmesini biz büyük bir coşku ve heyacanla karşıladık.

Zaten yüzyıllardır alevi- bektaşiler gerek Anadolu’da gerek balkanlarda bu özellikleriyle yaşamlarını sürdürürken, bir taraftan da inançlarını yaşamaya çalışıyorlarda. Ancak tarihin hiç bir evresinde ne yazık ki bizi anlamak istemeyen çevrelerle barışçıl bir dönem yaşadığımız söylenemez.

Cemevlerinin ibadet hane olarak kabul edilmemesi onur kırıcı

-Barışı savunmasına, hüşgörüyü vce sevgiyi savunmasına rağmen bektaşiler; hoşgörü, barış ve sevgiye muhatap olmadı diyorsunuz?

Kırkıcı-Kesinlikle. İnancımız özünde; barış, kardeşlik, hoşgörü ve sevgi temalı olmasına rağmen, bu anlaşıya bu inanca karşı ciddi bir baskı olduğunu söylemek zorundayız.

Ne Osmanlı da, ne de cumhuriyet döneminde bu konuların aşılabildiğini söyleyebiliriz.

Her ne kadar Atatürk Cumhuriyeti laiklik ilkesini cumhuriyete ve insan haklarına dayalı bir sistemi kurumsallaştırmak istemişse de, alevilerin temel haklarda sorunlarının çözülemediğini görüyoruz.

-Mesela

Kırkıcı; -Örneğin şu anda içinde bulunduğumuz kurum herkes tarafından cemevi olarak bilinmesine rağmen yasal tanımlada kültür merkezi, belediye hizmet alanı şeklindek isimlendirilmektedir. Bu bile çok fazlasıyla onurumuzun kırılmasına sebep olmaktadır. Oysa cemevleri alevi bektaşilerin ibadethanesidir. Biz bunu böyle tanımlıyoruz. Herkesin de bunu böyle kabul etmesini bekliyoruz. Ve tabiki inancımızın tanınmasında öğretilmesinde yayılmasında ciddi engeller ile karşılaşıyoruz. Zorunlu din dersleri ve Diyanet işleri başkanlığının bazı yaklaşımları ne yazik ki bizim inancımızın serpilip gelişmesine ciddi engeller koymaktadır.
Hala cemevi yapabilmek için belediyelerin arsalarını ve katkılarını beklemek zorunda kalmamız, dedelerimizin ve inanç kurumlarımızın eğitim vereceği enstitülerin kurulamamasını ciddi bir eksiklik olarak görmekteyiz.

UNESCO Dünya barışına katlı olsun diye bu kararı aldı

-UNESCO bu kararı aldı. Yılında sonuna doğru geliyoruz? Yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin yıla ilişkin etkinliklerini yeterli buluyormusunuz?

Kırkıcı-Tabi o sistemi uzaktan okuyup gören, tanıyan batılı bu alevi bektaşi felsefesinin değerlerinin tüm dünya halklarınca algılanmasını tanınmasını ve burdan kendilerine pay çıkartmayı sağlamak amacıyla bu yılı kabul etti. Fakat ciddi bir pandemi engeliyle karşı karşıyayız. Pandeminin kısıtlama çevçevesinde bugünleri anmada bu üç şahsiyetin öğretisinin toplumlarla buluşmasına engel olmaktadır.

İBB’ye teşekkür

Yine de bir gerçeği teslim etmek gerekiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu konulu düzenlediği etkinlik, bir ilk olması ve tarihin çeşitli  evrelerinde horalanan dışlanan görülmezlikten gelinen alevi bektaşi öğretisinin öne çıkarılması açısından çok ciddi bir çalışma olduğunu düşünmekteyiz. Orada üç gün bile olsa alevi bektaşilik tartışılmıştır, horasan erenleri tartışılmıştır.

Deyişlerimiz okundu, gülbanglar okundu, semahlar dönüldü. İçimizdeki kardeşlik sevgi hoşgörü duygularımızla tüm topluluklara barış mesajı ilettik.

Bu anlamda yetinmek mi gerekiyor. Hayır daha fazlasını yapmak gerekiyor. Bazı belediyelerin bu konuda etkinlik yaptığını görüyorum.

Silivri Belediyesi de önemli çaba harcadı

Kendimizle ilgili bir şey söylemek gerekirse, Silivri Belediyesi’nin de bir çabasını hissettik. Onlara teşekkür ederiz. Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli ve Ahi Evran konulu bir panel düzenlediler. Hepimiz ordaydık. Silivri Beediye Otobüslerinin üzerine bu üç şahsiyetin resimleri ve sözleriyle resmedildi. Bu da önemli bir katkı olduğunu düşünüyorum. Dilerim ki tüm belediyeler benzer çalışmalar yapabilseler, çünkü Anadolu’nun ortaçağından bugüne bir barış kardeşlik dersi niteliğinde olan bu şahisiyetlerin az önce söylediğim gibi, hem Anadolu’ya, hem balkanlara , hem Ortadoğu’ya, hem dünyanın bütün çatışmalı ve problemli bölgelerine hissettirilmesi çok önemli. Burada biz dünya insanlığının bu duygular ve düşüncelerle buluşmasını çok önemsiyoruz.

“Merkezi hükümetin pek çalışmasını görmedik”

-Kültür Bakanlığı ya da merkezi hükümet bir çalışma yaptı mı? Dikkatinizi çektimi ?

Kırkıcı-Yok. Görmedik. Haberimiz olmadı. Kültür bakanlığımızla yapacaksa dedelerimiz ve örgütlerimizle birlikte yapmasını bekleriz. Merkezi hükümet seyirci kaldı gibi

-Neden böyle oldu acaba?

Kırkıcı:-Nedeni daha önce yaptıkları uygulamalarla kendini ortaya koyuyor. Belli ediyorlar zaten. Bu topluluğa karşı bu inanca karşı yanlı bir tutum göstermişlerdir.  Zaman zaman Nefret suçu oluşturacak dil kullanılıyor. Bunu görüyoruz.

*

YEDİ YILDIR BİTMEYEN CEMEVİ

*

-Biraz da cemevini konuşalım. Silivrinin nüfusu kaç ?

Kırkıcı-200 bini aştı

-Kaç tane cemevi var Silivri’de

Kırkıcı-Bir tane bu var.

- O da daha yarım. Ne zaman başladı bu Cemevinin inşaatı.

Kırkıcı-Yaklaşık altı-yedi yıl oldu. 

-Henüz daha bitmemiş. Yarım duruyor. Yardım alamıyor musunuz çevreden. Neden bitmedi. Uzun sürmüş?

Kırkıcı-Gönül isterdiki kendi yurttaşlarımızın bağışlarıyla bu işin yapılmasını sağlayalım. Ama yoksullaşma herkesi olduğu gibi toplumumuzu da çok etkilemiş durumda. İnsanların cemevine katkıları sınırlı kalmaktadır. Dolasıyla daha büyük bağışçılara ihtiyaç duymaktayız. Zaman zaman belediyelerin bu konudaki çabalarını önemli buluyoruz. Şu anda gördüğünüz yapı;  büyük oranda bazı yurttaşlarımızın önemli katkıları ve beediyelerimizin çabalarıyla bu hale getirildi.  Silivri dönem dönem küçük katkılarla ihtiyaçları karşılamaya çalışıyor.

İBB bekleniyor

-Ekrem bey de burayı ziyaret etmişti. Yanlış hatırlamıyorsun buraya katkı sunacağını söylemişti. Ne oldu. Ondan sonra buraya uğrayabildi mi hiç?

Kırkıcı- Silivri’ye ilk geldiği gün cemevimizde de misafir etmiştik. Ozaman inşaatı gezdiler. ‘Bu konuda duyarsız kalamayız en kısa zaman içinde çalışma içine gireceğiz’ diye ifade de bulundu. Sonra Büyükşehir ekiplerimi cemevimize geldiler. Projelerle ilgili çalışmalar yaptılar. İnşaatı incelediler. Ve kısa bir zaman sonra başalanacağını ifade ettiler. İletişimimiz çok güçlü. Çok sık görüyoruz. Sanırım kısa bir zaman içerisinde büyükşehir belediyemizin bu katkılarını hissedeceğiz. Onları bekliyoruz.

Cemevinin kapısı herkese açık olacak

-Cemevi ne gibi hizmetler verecek?

Kırıkcı: Bizim Silivri cemevimiz yalnızca alevi bektaşilere hizmet etmeyecektir. Silivri de yüreği kardeşlik ve insan sevgisiyle dolu, her yurttaşa kapısı açık olacakır.

Bağlama kurslarımız, semah, kadınlara ve gençlere yönelik çalışma gruplarının oluşturulması, sınava hazırlanmakta olan öğrencilerimize etükd merkezi alışması yapacağız. Kültür sanat etkinliklerinin gerçekleştirileceğim bir mekan olacaktır cemevimiz.

Aynı zamanda ihtiyaç sahiplerine her gün düzenli yemek vereceğimiz, bir aşevini de hizmete sokmaya düşünüyoruz.

Ve tabiki bize ziyaretlerinde ihtiyaçlarını gördüğümüz engelli gruplara rahatlıkla toplanacakları etkinlik yapacakları bir mekan olacağız.

Neden cemevleri şehir merkezleri dışında?

-Cemeevleri genel olarak şehir merkezi dışında, ulaşımda sorumlu gibi. Silivri Cemevi de öyle. Bu konuda serzenişler olmuyor mu? 

Kırkıcı-Yer seçme konusunda bir lükse sahip değiliz. Zorla yer alındı, zorla inşaat bu hale getirildi. Şimdi kenardaymış, bu haldeymiş diye serzenişimiz olamaz. Kaldı ki bizim toplumumuz zor dönemlere alışmış birtoplumdur. Emin olun vatandaşlarımız Silivri’nin en kıyısında olsa bile gelirler. Alevi toplumu bu cemevinin ne anlama geldiğinin de farkında.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.