banner460
banner128

ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMA VAKTİDİR

Önceki iki yazımızda  İstanbul’un azalan su kaynaklarından ve azalma sebeplerinden iklim krizinin etkilerinden ve süregelen yanlış su politalarından bahsetmiştik. Bu makelede ise su kaynaklarının korunmasında uygulanan mevcut çalışmalar ve geliştirilmesi gereken konular hakkında değerlendirme yapacağız.  

Öncelikli olarak su havzalarını korunması için  bazı çalışmalar yürütülmektedir. Şehirleşme ile birlikte su havzalarının küçülme problemlerine karşı önlemler alınmaktadır. . Havza alanlarının %76’sı kamulaştırılmıştır. Bu araziler İstanbul’un mevsimler ve gece-gündüz arasındaki sıcaklık farklarını önlemek amacıyla yeşillendirilmiş ve ormanlaştırılmıştır. Su kaynaklarındaki kirliliğinin önlenmesi için arıtma tesilerinin verimliliği ve kapasitesi arttırılmaktadır. İstanbul su kaynaklarının kirlenmesini önemli ölçüde etkileyen biyolojik ve ileri biyolojik arıtma tesisleri yetersizliğinin önlenebilmesi için İSKİ tarafından bir dizi çalışma yürütülmektedir. Baltalimanı Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi, Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi 3.Kademesi, Cumayeri İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi yapımı sürmektedir.  Su tüketiminin azaltılması için sosyal medya üzerinden ilgili kurumlar ve STK’lar halkı bilinçlendirici aktiviteler yaparak küresel olan bu sorunun çözümüne toplumsal farkındalığın da katkı sağlaması amaçlanmaktadır.

8-9 Ocak 2020 tarihinde düzenlenen İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Sempozyumu sonuç bildirgesine göre su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve yönetilmasi amacıyla dikkat edilmesi gereken hususlar şu şekildedir:

  1. Türkiye’de Su ve Kanalizasyon İdareleri Birliği kurulmalı, kıyaslama çalışmaları ve sınırlı kaynakların (bütçe, planlama-uygulama süreleri, su kaynaklarının potansiyeli ve kullanımı vb.) doğru kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
  2. İklim değişikliği sebebi ile değişen yağış/akış ilişkisi şehir yapılaşmasında dikkate alınmalı, her bölgeye yönelik özel önlemler alınmalıdır.
  3. İstanbul’a yönelik su yönetiminin sürdürülebilir olması için hızlı nüfus artışı kontrol edilmelidir.
  4. İklim değişikliği akıllı şehirler ve akıllı su yönetimi konseptine dahil edilmeli, öncelik olarak mevcut suyun daha verimli kullanımı sağlanmalı, akıllı şehirlere uyarlanabilir entegre bir su yönetimi benimsenmelidir.
  5. Multidisipliner bir çalışma ile havza içindeki su kaynaklarının en verimli şekilde ve entegre yönetim anlayışıyla kullanımına yönelik esaslar tanımlanmalıdır.
  6. Atıksuyun yeniden kullanılması ve geri kazanımına yönelik uygulamalara öncülük edilmelidir.
  7. Yenilikçi teknolojiler kullanılarak deniz suyundan içme ve kullanma suyu eldesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
  8. Su yönetimi politikalarında; entegre, uyarlanabilir ve dayanıklı bir yapı oluşturulmalı, belirsizlik yönetimi yapılmalı, teknik karar alma konusunda tüm değişkenler dikkate alınmalı, su ekosisteminin korunmasına öncelik verilmeli, suya duyarlı kent tasarımı yapılmalı, kurumsal hafıza ve toplumsal bilinç oluşturulmalı, stratejik hedefler belirlenmelidir.
  9. İstanbul kuraklık yönetim planı için “kuraklığın belirlenmesi/saptanması, kuraklık izleme ve erken uyarı sistemi” uygulamalarında kullanılması öngörülen bir karma kuraklık indikatörü oluşturulmalı ve potansiyel riskler değerlendirilerek, kurak dönemler için özel çözümlere yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
  10. Kentsel alanlarda ısı depolanmasını önlemeye yönelik malzeme seçimi ile kent yapılarının albedo oranları arttırılmalı, yeşil alanların arttırılması ile ortam havası soğutulup daha hafif dış sınır koşulları sağlanarak şehir ısı adası değeri azaltılmalıdır.
  11. Deniz seviyesindeki artışlar afet yönetim planlarına dâhil edilmeli, yağmur suyu drenajları, konut yerleşimleri, kentin enerji altyapısı gelecekteki deniz seviyesi yükselme senaryolarına göre revize edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.
  12. Entegre su kaynakları yönetimi çerçevesinde şehir, havza ve alt havza ölçeğinde yüksek çözünürlüklü iklim modelleri oluşturulmalı, yerel ekonomi üzerindeki etkileri ortaya konmalı ve akarsuların doğal kapasitelerini geri kazandıracak proaktif önlemler alınmalıdır.
  13. Su havzalarının iklim değişimi etkilerine karşı dirençli olabilmesi için havzalar kirlilikten korunmalı, kayıp-kaçak yönetimi ile mevcut su korunmalı, yağmur suyu hasadı yapılmalı, arıtılmış su yeniden kullanılmalı, yeraltı rezervuarları doldurulmalı, iklim değişimine uygun ürün deseni oluşturulmalı, su tahsisi geriliminin azaltılması için verimli sulama teknikleri uygulanmalı, organik tarım yaygınlaştırılmalıdır.

Global ölçekte yaşanan su krizi önce devletlerin kendi içinde uygulayabileceği iyileştirme politiları sonrasında alınabilecek uluslararası önlemler ile etki alanı minimize edilebilir. Bireysel olarak da su kaynaklarını korumak için taşın altına elimizi koyma vakti çoktan geldi de geçiyor.

Nüfusu 16 milyonu aşan dev bir dünya kenti olan İstanbul'un ve bu kentte yaşayanların en büyük yaşamsal ihtiyacı olan su ile ilgili yakın gelecekte meydana gelişmeleri ve suyun durumunu ve gelecekle ilgili yaşanabilecek sorunları ve çözüm önerilerini dile getirmeye çalıştık. Umarız halkın temiz su ihtiyacına bir katkımız olur. Musluklarınızda ve sofranızda temiz suyunuz eksik olmasın.. 

Tuğba AKTA (Çevre Mühendisi)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.