banner460
banner128

 Ata sözlerimizi yabana atmayalım.

 Hepsi yüz yıllık tecrübelerden üretilen sözler.

 Bu da onun gibi bir şey.

 Giresin ve Rize’de yaşanan sel felaketi sadece yöre halkını değil, milletimizi de derinden etkiledi.

 Dayanılmaz manzaralar oluşmuş.

 Ağlayan kızı gördük TV’de, kayıp babasının bulunmasını istiyor.

 Siz, derelerin üstüne kaçak binalar yapıp, suyun yolunu keserseniz, HES çalışmalarıyla dere yataklarını değiştirirseniz olacağı budur.

 Buna kader diyemeyiz.

 Büyük bir ihmalin ve öngörüsüzlüğün faturasını ödüyoruz.

 Karadeniz’de sel felaketleri yıllardan beri tekrarlanır.

 Peki, neden tedbir alınmaz?

 Neden paracı müteahhitlere yol ve köprü yaptırılır?

 Olayı yorumlayan bilimsel açıklamalar gösteriyor ki; yaşanan felâkette devletin ihmal payı çok büyük.

 Halen de, aynı hatalar üzerinde yüründüğü söyleniyor.

 Nedir bu para ve rant hırsı?

 Neden denetim yok?

 Neden dere yataklarına konutlar, dükkânlar yapılır, önlerinden yol geçirilir?

 Suyun önünü keserseniz, o bir şekilde akacak yolunu bulur.

 Buldu nitekim.

 Önüne gelen engelleri devirerek geçti.

 Sonunda ölümlerle, kayıplarla geçen büyük felâket.

 Bunu yaşayanlar bilir.

 Bize sadece ölenlere rahmet, kalanlara sağlık dilemek düşüyor.

 Böyle tesellilerle halkı teskin etmek mümkün değildir.

 Herkes kaybını yaşar.

 Tıpkı, ağlayan, ilgisizlikten şikâyet eden kızımız gibi.

 Allah, bölgede yaşayanların yardımcısı olsun.

 Tabiatla şaka olmayacağı, bu felâketle bir daha hatırlanmış olmalı.

 Yenilerini yaşamamak için.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.