banner460
banner128

Yeni yıla, AKP’nin beslendiği önemli kaynaklardan biri olan ve CHP’li Fikri Sağlar’ın konuşmasının depreştirdiği baş örtüsü-türban tartışmasıyla girdik.

Sağlar bir televizyon programında, "Kendimden söylemek istiyorum. Ben yargılandığım zaman, türbanlı bir hâkimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var" dedi.

İfade edilmek istenen husus ne kadar doğru olsa da çarpıtılmaya ve istismara o kadar açık bir örnek verilmişti. İstismar ve çarpıtma şampiyonları fırsatı kaçırmadı; AKP cephesi, başkomutanından kantin neferine kadar, CHP’ye karşı hücuma kalkıştı.

Yılların politikacısı nasıl böyle bir hata yapar, kavramakta zorlanıyorum.

Konunun özüne gelirsek…

Hukukta vicdan tatmini (vicdani tatmin) önemlidir. Hukukçu değilim. Ancak hukuk mantığını kavrayacak düzeyde hukuk eğitimi aldım.

Hukuka göre devlet, güç kullanma hakkı olan yasal örgütlenmedir. ç kullanma hakkının temelinde de güvenlik (hakları koruma) ve hak ihlali halinde bunun tazmini (uğranılan zararın giderilmesi-karşılanması) yatar. Hak ihlalleri kurallar ve güvenlik güçleriyle önlenmeye çalışılır, zarar tazminleri yargı yoluyla sağlanır. Yargılamada kararın hem sanığı, hem mağduru, bazı durumlarda kamuoyunu tatmin etmesi (tarafların kararı adil bulması) önemlidir. Bu tatminde, kararın adil olması kadar, tarafların karar vericinin tarafsızlığına inanması-güvenmesi de önemlidir.

Aynı örnekten gidersek…

Ateist birisiniz, inançlara hakaret suçu işlediniz, sanıksınız. Veya inancınıza hakaret edildi, mağdursunuz. Mahkemeye çıkarıldınız. Hakimler boyunlarında haç taşımak veya rahibe kıyafeti giymek, türban-baş örtüsü bağlamak veya çarşafa girmek suretiyle dini inançlarını dışa vuruyor. Katolik (Hristiyan) veya Sünni (Müslüman) bir hakimin ya da ikisinin de yer aldığı mahkeme heyeti karşısındasınız.

Yasalar çerçevesinde en adil karar verilmiş olsun. Kararın adil olduğundan kuşku duyabilirsiniz, karardan tatmin olmayabilirsiniz ve bu normaldir. Çünkü karar verici kadar, karar vericinin sizin karşınızdaki imajı, kendisini nasıl konumlandırdığı da önemlidir. Bu imaj ve konumlandırma, sizin karar vericiye bakışınız ve güven duymanızda önemli etkendir.

Bu yüzdendir insanlık bazı meslekler için üniformal kıyafeti (üniformayı) geliştirmiştir ve bazı mesleklerdeki üniformal kıyafet insanlık huzuru için önemli aşamadır.

Bunun da başında yargı, polis ve asker gelir… Güvenlik güçleri kurallara uyulmasını gözeterek hak ihlallerini (suç da bunun içinde) önlemeye çalışır. İhlal halinde suçluyu yakalayıp yarlanmasını, yargılama sonunda verilen kararın uygulanmasını da sağlar…

Bu yüzden görevleri sırasında aidiyet belirten kıyafet ve işaretlerden sıyrılıp üniforma içine girmeleri şarttır. Aksi halde bir hakim, polis veya askerin görevleri dışında inanç kimliği ve başkaca aidiyet hislerini dışa vurmaları ile güvensizlik başlar; güvensizlikler birikir, büyür ve devlete güvensizliğe dönüşür…

Lütfen beyinlerimizdeki örtüleri ve sembolleri (simge) atalım, tantanayı bırakıp insanlığın ulaştığı çağdaş aşamalara bakalım…

Bireysel inançlar belki bireysel huzur verebilir, bütüncül (toplumsal) huzurun temeli kesinlikle adalet ve güvendir…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.