banner460
banner128

Değerli sanat dostlarım; hepimizin yürek yangınlarında kavrulduğu, siyasetin fırtınalarında yorulduğu, acıların rüzgarlarında savrulduğu, bütünde yani genelde (milletçe) yaşadıklarımızı özelde yoğurarak ya demlendik ya da dertlendik.

Dertlerimizi ya çözdük ya da üstüne dert ekledik.

Günümüzde dilimiz güzel şeyler söylese de yüreğimizde hüzün yaşadık.

Uğradığı durakları gördüğümüz gidişatın, ereceği yolun nereye çıkacağını da iyi kötü hissettik. Bu gidişatın yolculuğunda umutlarımızı yüreğimize azık ederken, her kişiyi ve her durumu anladık ama kabul etmedik.

Er kişi olmaya gayret ettiğimiz gibi Er kişi ve durumları aldık gönlümüze koyduk.

‘Er’ sözlük anlamı olarak, eş ya da İnsan türünün erkek cinsiyeti taşıyan varlığı akla gelmesin.

Burada Er’likten birbirini tamamlayan üç hali ile bahsediyorum.

Birincisi; yüreğinden geçen sözün akıl ve zekâyla yoğrulup, ruh katılarak, ağızdan kelimelerle dışarı çıkmadan iki kez düşünüldükten sonra dışarı ahlaklı ve erdemli üslupla çıkmasıdır.

İkincisi; Vatanını, Bayrağını, birliğini, bütünlüğünü genelden özele kadar aynı disiplin, anlayış ve ruhla koruyan kollayan ER Kişi ya da diğer tanımı ile İnsan.

Üçüncüsü; Bir ülkenin gelişmişliğinin, kültür ve medeniyet seviyesinin en önemli göstergesi olan sanat ve sanatı içselleştirerek ortaya koyan sanatçı kimliği (sanat eri) içindir.

Bu üç tanımı bir potada bütünleştirip, yüreğimde yoğurarak, yüreklerden yüreklere ulaşabileceğime inandığım sanat eri hissiyatıyla, sizlerin şu an burada bu satırları okuduğunuzu düşünüyorum ve/veya umut ediyorum.

Değerli dostlarım Hak’tan gelen bilinmeyenlerin rızasıyla, kullardan gelen bilinmeyen karanlık yarınlara karşı durarak, aydınlık kılacak nice Er’lere doğru güzelliklerle, sanatla, dostlukla, muhabbetle, el ele, yürek yüreğe, gönülden gönüle kutlayacağımız yarınlar diliyorum.

‘‘ Milletin bağrından temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri (Türkiye Cumhuriyetini) ona bırakacağım ve gözüm arkamda kalmayacak.’’ Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK sözünü bir kez daha anlayıp anarak, hatırlayıp hatırlatmak da isterim.

*

Değerli dostlarım, hazan mevsiminin yaprak dökümüyle yinelenen hüzün yağmurunda Çiçek Annemin ardından İhsan dayımın son vedasıyla bir kez daha sizlerle yazılı sohbetimize ara vermek zorunda kaldım.

*

Bu vesile ile sonsuzluğa uğurladığımız, fiziken aramızdan ayrılıp, ruhen yüreğimizde yaşayan tüm sevdiklerimize rahmet, hüznü yaşayanlara sabırlar diliyorum.

Yüce gönüllerinizin ereceği, eriştireceği, erdiği sanat ruhlu, vatan kokulu, bayrak dokulu güzelliklerle selamlıyorum. Bir sonraki sohbetimizde yüreklerinizle demlenmek üzere içsel yolculuğuma dönüyor, yağlıboya remimin görselini, bir şiirimi ve Youtube yayımladığım (seni gördüm büyülendim – Es Geç https://www.youtube.com/watch?v=6-N90mRebUE ) bir şarkımı bırakıyorum sanat eri gönül kapılarınıza.

*

SAHTE YÜZLERLE

*

İsyanım var benim susamam artık

Ne olur bakmayın sahte gözlerle

Kederim var benim duramam artık

Ne olur gülmeyin sahte yüzlerle

*

Boşa koysam dolmaz dolu hiç almaz

Yüzmeyi bilmeden kulaç atılmaz

Nefesi tutmadan derin dalınmaz

Ne olur gelmeyin sahte yüzlerle

*

Kaçmak istesem de bir adım gitmem

Umudu eksem de mutluluk biçmem

Sevgiden başka söz ben neden bilmem

Ne olur sevmeyin sahte yüzlerle

*

Perihan KOCA

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.