banner460
banner128

Bugün 10 Ekim, yaralarımız kanıyor hala!

Bugün 10 Ekim, yaralarımız kanıyor hala!

CHP İstanbul İl Başkanı Ankara Gar Katliamının yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaparak ‘bugün 10 Ekim!  Yaralarımız kanıyor hala! Dedi.   Suriye’ye yönelik harekete ilişkinde değerlendirmede bulunan Kaftancıoğlu, ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün Ortadoğu politikası hayale ve hamasete değil ulusal çıkarlara ve barışa dayalıydı. O’nun izinde yurta ve dünyada barışı ilke edinen bizler, sorunların kalıcı çözümünün ortak akıl, sağduyu ve demokrasiyle mümkün olacağına inanıyoruz.” Dedi.  'Savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz' diyen  Kaftancıoğlu, “Sınırlarımızn dışında bulunan askerlerimizin ve sivillerin kılına zarar gelmeden bu sürecin tamamlanması” temennisinde de bulundu.

Kaftancıoğlu’nun açıklaması şöyle:

AKP iktidarının dış politikada yanlış tercihlerinin bir sonucu olarak , 4 yıl önce bugün emek, barış ve demokrasi için bir araya gelen 103 canımızın katledildiği gün.

4 yıl önce bugün, siyasi iktidarın hamasetten beslenenen yanlış, dış politik tercihleri ülkemizi nerde ne zanan bombaların patyacağını bilmediğimiz bir belirsizlik ve güvensizlik cehennemi içine sokmuştu.

Ne tuhaftır ki; yanlışta ısrar eden iktidar, tam da 10 Ekim’in yıl dönümünde iç güvenliğimize yönelik kendi elleriyle yarattıkları tehdit unsurlarına karşı jandarmalık yapma sözü vererek ülkemizi bir kez daha tehlikeli bir sürecin içine çekmiş durumda.

Hiçbir terör örgütünün ülkemize yönelik içeriden ve dışarıdan tehdit oluşturması kabul edilemez. Ancak bugüne kadar Suriye ve terör konularında yapılan uyarıları dikkkate almayan, Türkiye’yi emperyalizmin maşası ve şamar oğlanı durumuna düşüren iktidarın dış politikayla ilgili sorunlarımızı iç politikaya malzeme yapması da kabul edilemez.

İktidarın Türkiye’nin iç sorunlarıyla ilgili çözümsüzlüğü derinleştiren tavrı ve yönetememe halinin üstünü örtmek amacıyla yürüttüğü yanlış dış politikanın ülkemize geri dönüşü olmayan derin yaralar açmasına izin verilmemelidir.

Suriye iç savaşı, bölgesel ve küresel güçlerin vekalet savaşına dönüşerek çok büyük acılara sebep olmuştur. Kalıcı çözümün yolu, Suriye’nin bir bir devlet olarak varlıığını sürdürmesini mümkün kılabilecek anayasal modelleri tartışmak, diyalog kanallarını kurmak ve buna sahip çıkmakla mümkündür.

Ortadoğu’da yaşanan sorunlar ancak terörü yaratan, büyüten sebepleri ortadan kaldırmakla kalıcı bir çözüme kavuşabilir. Suriye’de iç savaşın bittiğine dair işaretlerin arttığı bir dönemde salt güvenlikçi politikalarla kalıcı bir barışın gerçekleştirilemeyeceği aşikardır.

Yüzlerce yıldır aynı topraklarda yaşayan birbirine akraba halklar, emperyalist oyunlarla nüfus mühendisliğine ve zorunlu iskan politikalarına maruz bırakılmamalıdır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Ortadoğu politikası hayale ve hamasete değil ulusal çıkarlara ve barışa dayalıydı. O’nun izinde yurta ve dünyada barışı ilke edinen bizler, sorunların kalıcı çözümünün ortak akıl, sağduyu ve demokrasiyle mümkün olacağına inanıyoruz.

Bugün sınırlarımızn dışında bulunan askerlerimizin ve sivillerin kılına zarar gelmeden bu sürecin tamamlanması için gelişen süreçleri akılcı değerlendirmek ülkesinin çıkarlarını düşünen herkesin boynunun borcudur. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz.

Bugün 10 Ekim.!

4 yıl önce bugün “barış” girilen karanlık ve kirli ilişkilerin bir sonucu olarak hunharca katledilmişti.

Bugün 10 Ekim!

Ve yaralaramız kanıyor hala!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.