banner460
banner128

Zamanın birinde, babasının yanında yaşayan kızı babasına hayatın ne kadar çekilmez olduğunu ve bu hayatı nasıl sürdüreceğini bilmediğini söylemiş. ''Sürekli olarak kavga halinde olmaktan, acı çekmekten yoruldum.'' demiş. ''Hayatım öyle bir hale geldi ki, bir sorun çözülür gibi olduğunda, hemen peşi sıra yeni bir sorun başlıyor.'' diye eklemiş

. Aşcı olan babası, kızını dinledikten sonra, onu mutfağa götürmüş.

Üç ayrı tencereye su doldurmuş ve her birini ayrı ayrı ocağın üzerine koyduktan sonra her birinin altını yakıp içindeki suyu ısıtmaya başlamış.

Tencerelerin içindeki su kaynamaya başladığında, birinci tencerenin içine birkaç tane patates koymuş, İkincinin içine birkaç tane yumurta koymuş. Üçüncünün içine de bir avuç öğütülmüş kahve çekirdeği koymuş.

Bunları merakla izleyen kızı birşey söylemeden tencerelerin kaynamalarını izlemiş ve sabırsızlıkla bekleyerek babasının ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışmış.

Yirmi dakika sonra, kızın babası her bir tencerenin altını kapatmış. Birinci tenceredeki patatesleri alıp bir kaba koymuş. İkinci tenceredeki yumurtaları alıp başka bir kaba koymuş. Öğütülmüş kahve çekirdeğinin olduğu tenceredeki kahve haline gelmiş çözeltiyi de kepçe ile alıp büyük bir fincana boşaltmış.

Kızına dönerek:

'' Kızım burada ne görüyorsun?'' diye sormuş.

Sonra da:

'' Daha yakından bak ve patateslere elle.'' demiş.

Kızı, babasının dediğini yapmış ve patateslerin yumuşak olduğunu söylemiş.

Sonra kızına yumurtayı alıp kırmasını söylemiş. Kızı yumurtayı kırıp kabuğunu soymaya başlayınca yumurtanın katılaştığını söylemiş.

En son olarak büyük fincandaki kahveyi içmesini söylemiş. Kızı kahveyi koklayıp içtiğinde yüzünde hafif bir gülümseme oluşmuş.

''Baba bunlarla ne demek istedin?'' diye sormuş.

Babası kızına:

''Patates, yumurta, ve öğütülmüş kahve çekirdekleri aynı sıcaklıktaki suya maruz kaldılar. Ama her biri kaynar suya ayrı ayrı tepki verdiler.

Patates suya konulmadan önce taş gibi sertti. Ama kaynar su ile birlikte içi yumuşacık oldu. Yumurta önce çabucak kırılabilen ve kırıldığında içinde her tarafa dağılabilecek akı ve sarısı vardı. Ama suda kaynamasıyla içi sertleşti.

Ve öğütülmüş kahve çekirdekleri suda kaynadıktan bambaşka bir tepki verdi ve başkalaşarak yeni bir şeye dönüştü.'' demiş.

''Peki, bunlardan hangisi sensin?'' diye sormuş.

''Hayatında olumsuzluklar başına geldiğinde patates gibi mi, yumurta gibi mi, yoksa öğütülmüş kahve çekirdeği gibi mi olmak istersin?''

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.