banner460
banner128

Yazı aratmayan sıcak bir havada yazıyorum sana sevgili dünlük. Bugün yıllardır yurt dışında yaşayan bir arkadaşımın facebook sayfasındaki paylaşımıyla gelen düşüncelerimi paylaşmak istedim seninle…

*

“Danimarka’da 30 dakikalığına hayat hikayesini dinlemek için kitap yerine bir kişiyi ödünç alabileceğiniz kütüphaneler var. Amacı ön yargılara karşı mücadele etmek. Her insanın bir unvanı vardır, işsiz, mülteci, bipolar… ama hikayelerini dinleyerek bir kitabı ‘kapağına göre’ yargılamamanız gerektiğini anlıyorsunuz. Bu yenilikçi ve parlak proje 50’den fazla ülkede aktif. Adı İnsan Kütüphanesi” diye yazıyordu paylaşımda.

*

Herkes altına harika bir uygulama olacağını yazmış. Ama benim yorumum biraz farklı oldu. Ben şöyle yazdım altına… “Ön yargılar burada daha konuşmadan kafa göz daldırdığı için, çok güzel bir proje olsa da, çok tehlikeli diye düşünüyorum. Türkiye’den geçen bisikletçi ya da otostopçuların durumuna benzeyebilir sonları. Üzgünüm ama özellikle nifak tohumları serpilen bir dönemde, böyle düşünüyorum.”

*-

Belki de bu ülkede yaşamak ruh sağlığımı bozduğu için böyle düşünüyorum. Ama daha geçen hafta Adana’da 15 ve 16 yaşındaki iki erkek kardeş, sadece “bakışını beğenmedikleri” için 13 yaşındaki bir çocuğu döverek ve yanında taşıdıkları bıçakla katlettiler. Şimdilik hapisteler. Sonra tekrar aramıza salınabilirler. Aileleri de büyük ihtimalle “Amma büyüttünüz ha” diye karşıdaki aileyi suçluyordur!

*

Sonra daha önceki aylarda gördüğüm haberler sıralandı gözümde… Mesela 13 Eylül’de çıkmış haberlere… 12 yıl önce dünya turuna çıkan Japon turist Elazığ’da, dişlerini fırçalarken bıçaklanmış. “Neden bıçaklandığımı bilmiyorum, Türkiye seyahatim bitti” demiş. Ki çok haklı…

*

Haziran ayında bir haberi arşivlemişim. Ruanda Soykırımı’ndan Körfez Savaşı’na kadar birçok olayda başına bir şey gelmeden tanıklık yapıp fotoğraf çeken Sebastiao Salgado, Tarlabaşı Semt Pazarı’nda fotoğraf çekerken “tezgahın önünü kapatıyor” diye pazarcı dayağı yemiş. Tendonları kopan fotoğrafçı ameliyat için Fransa’ya götürülmüş. Bir proje için buradaymış, Türkiye projeden çıkarılmış.

*

2008 yılında “Barış Gelini” projesinde gelinlikle yola çıkan iki aktivistten biriydi Pippa Bacca. Ama onun şanssızlığı yolunun Türkiye’den başlamasıydı. 31Mart günü Kocaeli Gebze’de kayboldu. Tecavüz edilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Katilinin cezası “hafifletici sebepler” gözetilerek (Bu durumu hafifleten ne olabilir düşünmek bile istemiyorum) 30 yıla indirilmiş 2012 yılına gelindiğinde… Kim bilir belki aflarla falan çıkmıştır bile.

*

Demem o ki, her gün ısrarla ve bilinçli olarak nefret söyleminin hüküm sürdüğü bir ülkede ‘İnsan Kütüphanesi’ bence güzel ve iyi niyetlerle başlasa da birilerinin, hikayesini beğenmediği kişilerin canını acıtmasıyla son bulabilir. İnsan, arkadaşına bile kendini tüm benliğiyle açmaya çekiniyor, bir yabancıya açma fikri belki de sadece kendini aşmış toplumlar için iyi bir fikirdir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.