Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşıyoruz.
Memleketimiz çok güzel.
İnsanlarımız da güzel.
Sevgi ve merhamet duyguları yüksek bir milletin çocuklarıyız.
Yunus Emre ve Mevlâna’nın gönül dünyalarından beslendik.
Vatan, millet deyince akan sular durur.
Tekalif-i milliye kanununu hatırlayalım:
Büyük Atatürk Kurtuluş Savaşı’nı başlattığında askerin ayağında çorabı ve potini yoktu.
Milletimiz, ayağındaki iki çorabın ikisini de ordusuna bağışladı.
Ahırındaki iki ineğin birini ordusuna bağışladı.
İki çuval unundan birini, ayağındaki çarığını askeriyle paylaştı.
Kurtuluş savaşı, çarıkla kazanılmış bir zaferdir.
Bu vatanı bizlere armağan eden kahramanlara tükenmez minnet borcumuz var.
Ne var ki, bu güzel memleketi karıştırmak isteyenler var.
Sabah vaktinde, fikir ve siyaset insanlarını evlerinin önünde öldürmeye kalkışan mahlûklar türedi.
Kimlerden cesaret alıyorlarsa; bu çeteler meydanlarda terör estirerek huzurumuzu bozmaya çalışıyorlar.
Peki, huzurumuz var mı?
Yaşadığımız ekonomik sıkıntılardan dolayı insanlarımızın çoğunluğu huzursuz.
Çöpten ekmek toplayan insanlar, evlâdına pantolon alamadığı için intihar eden çaresiz babalar var.
Bütün bunlara rağmen halkımız, yüksek dayanışma duygusuyla ekmeğinin dilimlerini paylaşıyor.
Askıda fatura uygulamalarına katkıda bulunuyor.
Bazı büyükşehir belediyelerimizin yardım kampanyalarına iştirak ederek yoksulluğa çare olmak istiyor.
Memleketimin güzel insanlarını çirkin oyunlarla, çirkin siyasetlerle doğduğuna pişman edenler de var.
Çok şükür, sayıları gün geçtikçe azalıyor.
Yok olup gitmeleri takvim meselesidir.
Güzel insanlarımız, azim ve kararlılıkları ile içinde bulundukları karanlıkları nasıl aydınlığa çevirdilerse, içinde bulunduğumuz hali de aydınlığa çıkaracaklardır.
Ümitsiz olmayalım.
Geleceğe ümitle bakalım ve bu dar geçitten el ele tutuşarak karşıya geçmenin yollarını bulalım.
Demokrasilerde muhalefet bunun için var.
Muhalefet partilerimizi, içinde bulunduğumuz bu sıkıntılı dönemde ortak bir tavır almaya, ortak bir ses vermeye çağırıyoruz.
Önceliğimiz; demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla yeniden inşa edip, bu ülkede hür ve kardeşçe yaşamaktır.
Bunu başarabiliriz.
