İstanbul’da MHP’li tek Belediye Başkanı olan Volkan Yılmaz’ı sekiz aydır çok yakından olmasa da Silivri’ri de ikamet eden bir gazeteci olarak izliyoruz.
Sekiz ay geçip yılın son günlerine doğru giderken artık bir değerlendirme yapmanın zamanı geldi.
MHP için İstanbul’daki bu belediye başkanlığı çok önemli. Bir rol model. İstanbul da bir örnek olacak.
Ya iyi şeyler yapacak. MHP’nin kredibiletisini artıracak. Ya da işi yüzüne-gözüne bulaştırıp zor buldukları bir şansı tepip gidecekler.
Silivri kendileri açılarından şans. İstanbul’un gelişime açık; doğası, toprağı, denizi, ormanı her şeyi zenginlik.Nasıl kullanacağına bağlı bu zenginliği. Adil ve eşit mi?? Yoksa dar kadrocu partizancı -çıkarcı mı? Yenilikçi, yaratıcı mı- tutucu ürkek mi?
.......................
Volkan Yılmaz profesyonel futbol oynamış bir insan. Takım sporu yapmak insanın ekipsel çalışmasını olumlu etkileyen bir faktör. Çok yatkın olursun ekip çalışmasına. Yılmaz mutlak bunun faydasını hayatta görüyordur.
Maçın ilk on beş dakikası dolarken, Silivri’nin nabzını en iyi tutan gazetecilerden Sevginar Sali hanımın yazdıklarını baz alırsak, Silivri’de böyle bir yiğit daha cihana gelmedi. Yani o kadar başarılı ki arkadaş yedi düveli arasan bir başkasını bulamazsın. Tabi biz Sevginar hanım kadar yakından, tribünün ön kısmından izliyemiyoruz maçı. Belki de haklıdır kim bilir..
.........................
Biraz uzaktan izleyebildiğimiz ve ön taraftaki seyircilerin tepkilerinden anladığımız kadarıyla Volkan Yılmaz maça oldukça serikanlı başladı.. Maçın başında rakipler birbirini tarttığından karşılıklı ciddi ataklar yoktu ve doğrusu zorlanması da beklenmiyordu. Ama yine de mecliste , herhangi bir sıkıntıya tartışmaya yol açmadan yapmak istediklerini yapmaya çalışmak önemliydi. Tabi aynı şekilde çalışma ekibini kurmak.
Bu açıdan süreci iyi yönetti diyebiliriz.
..........................
Bu girişgahtan sonra sadede geldiğimizde ise Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın gerçekten çok önemli bir iş yaptığı dikkat çekiyor.
Bugün bu yazıyı yazmadan bir kez daha üstüne basa basa çek ettim. Basın Danışmanı Eren Ermiş’i arayıp, ‘Siz çöp işini özel sektörden alıp belediye olarak kendiniz mi topluyorsunuz?” diye sordum.
“Evet kendimiz yapıyoruz. Aylık ta 1 milyon dolayında tasarruf yapıyoruz”
Mecliste Yılmaz aynı mealde açıklamada bulunmuştu. Ama iyice emin olmak istemiştim.
......................,,
Satmaktan-satılmaktan bıkmıştık..
Başımız dönmüştü özelleştirmeden..
Yıllardır ülkede sürekli sat , sürekli özelliştir.
Devletin elinde avucunda ne var ne yok ..Sat ve özelleştir..
Hakikaten bıkmıştık
Şimdi bir belediye başkanı çıkmış özel sektöre verilen bir işi geri kamuya almış.
Ee helal olsun arkadaş..
Bütün siyasi saikleri bir kenara bırakarak , bunca yıldır yapılan yanlışların aksine bir tavırla doğru bir iş yapılmış ise o insanı tebrik etmek gerekir.
Volkan Yılmaz bunu yapmış. Yapmamış diyen varsa o sese de kulak veririz.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Önceki dönem Belediye Başkanı Özcan Işıklar, çok beğendiğim bir projeyi devreye sokmuştu. TURAM. Bu projenin aksamamasını desteğin sürmesini temenni etmiştim. İlk başlarda Volkan Yılmaz’ın yine ‘Eski başkanın projesi’ gibi bir kuruntuya kapılmadan, iyi bir projeye destek verdiğini izledim. Bence bu da kendisi açısından artı bir puan. Gerçi son meclislerin birinde burayla bağlantılı bir fiyat artırılması rahatsızlığı gündeme gelmişti ama.. Umarım olumsuz bir gelişme olmuyordur.
........................,,
Silivri’nin Başkanı Volkan Yılmaz, son günlerde köylerin su sorununu da gayet atak bir şekilde İBB’de gündeme getiriyor. Haklı da. Marula, domatese, bitkiye, hayvana sağlanan su ile kent içinde yüzme havuzlarına akıtılan suyun fiyatı elbet aynı olmamalı. Devlet, İBB köylere bu konuda elinden gelen desteği sağlamalı. Zaten Ekrem İmamoğlu da son mecliste Volkan Yılmaz ile aynı bakış açışı taşıdğını ifade etti.
.............................
Özetle maçın ilk on beş dakikası dolarken, Volkan Yılmaz maça iyi başladı denilebilir . Ama biliyorsunuz maç doksan dakikadır. Ve özellikle maçlar en çok ta ikinci yarı kopar. Bunu en iyi Volkan Yılmaz bilir. İlk on beş dakikadaki performansını doksan dakikaya yayabiliecek mi göreceğiz. Ve tabi yine ilk on beş dakikada hiç mi dikkat çeken eksiği hatası olmuyor. Eleştirilecek hiçi mi bir yanı yok derseniz. Maçın daha başındayız ve şimdilik ayrıntılara girmeden genel bir değerlendirme yaptık. Ayrıntılar maç tamamlandığında çok net ortaya çıkacak nasıl olsa. Ne demişler,” Haticeye değil, neticeye bakacaksın” O netice de hakemin bitiş düdüğüyle ortaya çıkacak..
