banner460
banner128

TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle hazırladığı videoyla “Medyada Cinsiyetçi Dile Hayır!” mesajı verdi. Videoda 12 kadın gazeteci dilin değişmesi için farkındalık mesajlarını seslendirdi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Gazeteciler Komisyonu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla “Medyada Cinsiyetçi Dile Hayır” mesajlı bir video hazırladı.  Medyanın farklı alanlarında görev yapan 12 kadın gazetecinin yer aldığı videoda;  medyadaki cinsiyetçi dile dikkat çekmek ve dilin değişmesi için farkındalık yaratmak amacıyla mesajlar verildi.

İSTANBUL- Kadın gazetecilerin yaşadığı sorunları ortaya koymak ve medyada kullanılan ‘eril dil’in değişimine katkıda bulunmak amacıyla çalışan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Gazeteciler Komisyonu,  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir video hazırladı. 12 kadın gazeteci videoda seslendirdikleri mesajlarla “Medyada Cinsiyetçi Dile Hayır” dedi.

Proje, TGC Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Göksu’nun koordinatörlüğünü yaptığı Kadın Gazeteciler Komisyonu’nun üyeleri Ayşegül Aydoğan Atakan (Başkan),  Nuray Özger Karagöz, Mesude Erşan, Esin Yolçınar, Şehriban Oğhan, Ayten Serin İnsel, Ümran Avcı tarafından hazırlandı.

Videoda Ayşenur Arslan, Zeynep Oral, Özlem Gürses, Çiğdem Toker, Ece Üner, Serap Belet, Şehriban Oğhan, Göksel Göksu, Ayşegül Aydoğan Atakan, Semra Kardeşoğlu, Sibel Güneş ve Nuray Özger Karagöz yer aldı. 

VİDEODA YER ALAN MESAJLAR

1- Medyanın kadına bakışı malum... Cinsiyetçi... Dili de eril… Cinsiyetçiliği pekiştiren önemli araçların başında haber yazımında kullanılan dil geliyor. Erkek için “Bay” yazmıyorsan kadın için de “Bayan” yazma! Erkek eşittir erkek ise kadın eşittir bayan değildir.

2- Medyada çalışan biz kadınlar eril dilin değişiminde sorumluluk sahibiyiz. Değişim dilde başlar, eril dile prim verme, destekleme. Eril dil ayrımcılığı ve şiddeti tetikler. Kadına yönelik şiddetin yaygınlaşmasında bizim kalemimizin de izi var.

 3- Medya kendi haber anlayışını gözden geçirip kadın ve erkeğe eşitlikçi anlayışla yer verecek ilkeleri belirlemeli. Önce kendinden başlayarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin uygulanmasına öncülük etmeli. Erkek egemen değil eşitlikçi medya istiyoruz.

 4 - Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı haberciliği benimse, sağduyunu kaybetme! Kadınların bedeni üzerinden reyting malzemesi yapılmasına izin verme!  Medyada çıplak bedene - görsele hayır, çıplak gerçeklere evet!

5- Mağduru değil faili teşhir et!  Mağduru bir de sen mağdur etme. Kadın cinayetlerini haberleştirirken metni fail ifadesine dayanarak yazma, ölen kadının failin iddialarını çürütemeyeceğini unutma. Cinayeti dramatize de etme.

 6- Öldürülen kadının bedenini teşhir etme. Bu tip haberlerde melodramdan, sansasyon ve süslemeden uzak dur. Katille empati kurma, cinayetin ayrıntılarını verirken şiddetin pornografisini de üretme. Şiddeti sıradanlaştıran olay mahalli veya suç aletinin fotoğraflarını kullanma.

7 - “Çocuk gelin” yazma, çocuğa “gelin” diyerek suça ortak olma! Haberlerinde çocuk yaşta bireylerin evlendirilmesinin suç olduğunu hatırlatmayı ihmal etme. Bu tür hikayeleri reyting getirecek yaşam öyküsü olarak sunma, toplumsal sorun olarak gündeme getir.

8- Cam tavan nedir? Bilir misiniz? Medya, cam tavanların en sık karşılaşıldığı mesleklerden biri. Cam tavan; kadınların kariyer basamaklarını tırmanmasının önündeki görünmez bir engel. Cam tavanlara ve çalışma yaşamındaki eşitsizliklere boyun eğme.  Sen de yönetime talip ol.

 9- Medyada kadın istihdamı giderek azalıyor. 2012 verilerine göre; yönetici pozisyonundaki kadınların oranı sadece yüzde 25,4 Gazete ve televizyonların üst düzey yönetiminde kadınlar hiç yok ya da parmakla gösterilecek kadar az. Özetle kadınlar haberin ya mutfağında ya da vitrininde yer alıyor.

 10- Kadın sorunlarını bile erkeklerin tartıştığı medyada kadın gazetecilerin daha fazla görünür olması yine bizim elimizde. Muhabirlik ve editörlük dışında köşe yazarlığı, yayın yönetmenliği veya diğer yönetici pozisyonlarında kadınların da söz sahibi olduğunu unutturma.

11. Dini, dili, etnik kimliği, yaşı, siyasal eğilimi ne olursa olsun, toplumun her kesiminden her kadını hayata tutundurmak da bizim elimizde, "öfkeli koca öldürdü", "kıskanç koca dehşet saçtı", "o mini etek giydi, öteki kırmızı ruj sürdü" diyerek şiddeti normalleştirip,  kalemimizle o kadınları yaşamın kıyısına getirmek de... Siz hangi taraftasınız?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.