banner460
banner128

Kadınların yan yana gelmesinden korkuyorlar

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu; Selvi Kılıçdaroğlu, Dilek İmamoğlu ve Başak Demirtaş ile birlikte;  Selahattin Demirtaş’ın kitabıyla ilgili etkinliğe katılmalarının çok tartışılmasını ‘Günümüzün eğemenleri  kadınların yan yana gelmesinden korkuyorlar’ şeklinde değerlendirdi.  Kaftancıoğlu  Erken seçim konusunda ‘Her an her  şey olabilir’ yorumunu yaptı.   

Başak Demirtaş’ın davetiyle katıldık

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Medyascope’de Ruşen Çakır’ın konuğu olarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Sorular ve yanıtlar özetle şöyle:

-Selvi Kılıçdaroğlu,  Dilek İmamoğlu ve Başak Demirtaş ile birlikte  Selahattin Demirtaş’ın kitabıyla ilgili etkinliğe katıldınız bu çoktartışıldı. Bu tartışmayı nasıl buluyorsunuz?

Kaftancıoğlu: “Ben Selahatin Demirtaş’ın kitabını okumuştum.  O gün oraya davetli olduğumuz sanatsal bir tiyatro vardı.   Başak Demirtaş’ın davetiyle katıldım.  Dilek Hanım, Selvi hanım’ın katılacağını bir kaç saat önce öğrendim.  Çokta iyi oldu. Güzel bir sanatsal etkinlik oldu.

Benim bakışıma göre, iktidar sürekli toplumu kamplaştırıyor. Böylece toplumu şekillendiriyor. Bu fotoğraf çok gürültü kopartıyor. Kadınların yan yana gelmesi bugünün egemenini korkutuyor. Onlara inat; adalet, sanat, kadın dayanışması adı altında yan yana gelmemiz onların gidişinin ayak sesleri. Korkuyorlar. Başka nedeni yok.

İmamoğlu’nu nerden yıpratırız diye tartışılmış olabilir

-Dilek hanıma tepki büyük gösterildi ?

Kaftancıoğlu: Sanıyorum Ekrem İmamoğlu’na acaba nerden nasıl yıpratırız diye tartışılmış olabilir Dilek hanım. Ben daveti aldığımda Ekrem Başkan ile birlikteydim. O sıra Ekrem bey’in haberi yoktu. Daha sonra haberi olmuştur. Çünkü ben de bilmiyordum Dilek hanımın katılcağını. Kadınların tiyatroya gitmesine yaptıkları eleştiri bilinç altlarını ortaya koyuyor. Beni, Selvi hanımı biliyorlar da Dilek hanımın katılması onlar için belki biraz daha sürpriz.

Seçimlerin alınmasında çok sayıda faktör var

-Demirtaş’ın seçimlerin alınmasında  katkısı ne?

Kaftancıoğlu: Sürecin ilk gününden son günen kadar birçok faktörün yan yana gelmesi ile İstanbul alındı. İstanbul’un alınması değil, yeniden halka verilmesinde; Selahattin Demirtaş’ın içeriden söyledikleri, AkP’ye oy vermişlerin partilerinden duyduğu rahatsızlık, Ekrem bey’in performansı, örgütümüzün büyük desteğil. Bir çok faktör var.

Milyonların oyunu almış bir kişi Selahattin Demirtaş. Bir öykü kitabı yüzünden bunun üzerinden toplumun yeniden terörize etmesi, insanları terörist gibi göstermesi kabul edilebilecek bir şey değildir.

Sorunları konuşacak halleri yok

-Seçimi Beka meselesi olarak değerlendirdiler. Bugün benzer bir şeyi gündeme getirmeleri olası değil.  seçim de yok

Kaftancıoğlu. -Bugünün tek adamı ya kandırılıyor. Ya da akıllandırılmıyor. Beka dediniz. Toplumla inatlaştınız. Sandıkta sonuç ortada. Nerede yanlış yaptım diye düşünmeleri gerekirken, son tiyatro gösteriminde olduğu gibi aynı şekilde davranıyorlar. Çaresizler, yapacakları bir şey yok. Sorunları konuşacak halleri yok. Toplumu böyle şeylerle oyalıyorlar.

İstanbul bize dar hedef iktidar

-İl Başkanlığı seçimi var. Yeniden adaysınız?

Katancıoğlu-Ben il başkanıyım. Benim İstanbul’la hayallerim vardı. İstanbul nefes aldı. Artık istanbul bize dar,Hedef iktidar. Artık Türkiye için çalışmaya devam.

İl Başkanlığı tramplen olmamalı

-İstanbul il başkanlğı milletvekililği tramplen gibi. Ama  siz istemediniz değil mi?

Kaftancıoğlu -Geçmişte olmuştur. 81 il başkanının koltuklarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir yere gitmek için araç olmamalı. Buna inanıyorum. Görevimi yaparken, bu pozisyondan hangi pozisyona geçerim diye düşüncem olmadı. Ben görevimi yaparım. Doğru mücadele görevinizi en iyi yapmanızdır. Benim böyle biri düşüncem olmadı. Ben mücadelemi veririm sonuç nere gider.

İstifam hataydı kısa sürede toparladık

-İsitfa girişiminiz olmuştu ne oldu?

Kaftancıoğlu-Geçmişte kaldı. İstifa süreci şöyle oldu. Kendimi eleştirerek söyleyeim. Sosyal medyada istifa ediyorum diye ortaya konması doğru değil. Gerekçeleri alır bir kenara koyarım. Bunların olmaması için çalışırım.

-Seçimlerde İstanbul örgütünün büyük başarısı oldu

Kaftancıoğlu-Evet oldu. Bir çok katmanların etkisi oldu. İstifa bir hata oldu. Gerekçeler doğru da olsa, örgütün geri dönüşümüylebu hatayı bir kaç saat içinde giderdik.

Kahramanlara değil örgütlü mücadeleye yönelmemiz lazım

-Bir sosyal medya kazanız daha var. Kahramanın yolculuğu

Kaftancıoğlu: -O kaza benim değil

-Siz neye itiraz ettiniz Kahramanın Yolculuğu’nda?

Katancıoğlu: -CHP sadece İstanbul’da , bir çok ilde, 11 büyükşehirde belediyeyi aldı. Genel Başkanın; ta Adalet yürüyüşü ile başlatığı doğru bir siyasi tercihlerle yönümüzü doğru yöne yönelitti.

İstanbul örgütünün çalışması, Ekrem başkanın çalışması,  kampanya direktörü Necati Özkan’ın  Öykü Ajansı idi.   Onların çalışması. İttifaklarla uyumlu çalışma.  İstanbul seçimleri kazandıysak bu unsurların bir arada uyumlu çalışmasıyla ortaya çıktı.

Bursa da seçimleri kaybettik. Kampanya direktörü kimdi desem. Kimse bilmez. Kime kusur bulurum. Adaya, örgüte başka faktörlere..

İstanbul örgütünün tüm unsarlarının , ittifakların, genel merkezin , katkısı varken, kendisi anlatır anlatmaz bir şey demem. Anlatmasına bir şey demem. Duyguya değil somut gerçeklere dayanmalıyız. Ekrem bey’de kendisi söyledi. ‘Biz kahramanlara değil, örgütlü mücadele yönelmemiz’lazım. Bu yok. O kitapta benim eleştirdiğim, günlerce aylarca haftalarca , çuvallarda bekleyen insanlar vardır. Siyasi partiler vardı. Genel merkezin 31 martta ta 24 haziranda tüm vreileri topladığımız tıkır tıkır işleyen sistem lazım. Bunların tespit edilmesi lazım. Her şey çok somut. Şöyle bir kampanya kitabını anlarım. AKP şöyle bir yöntemle çalıştı, CHP şu yöntemle çalıştı. Bunlar yazılabilir. Bir takım emeklerin, genel başkanın İstanbul seçimine dönük, nasıl çalıştığını bir bir tanıklığını yapan, beni duygulandıran durumdur. Silivri’de bodrum gibi bir yerde, o havasızlık yerde 40 dakika insanları nasıl efor sarf ettiğini görmüş biriyim. Bunlaruı kötapta göremez isem itirazım normaldir. 

İmamoğlu aranan profile uyumlu bir isimdi

-İmamoğlu adaylığı sürecine geri dönersek?

Kaftancıoğlu: Bir şey başarıya ulaşınca bu nasıl oldu. Eğer hakikati bulmaya çalışınca, hakikat kendini size gösterir. Ben bir yıl önce şu açıklamayı yapmıştım. “Ben bir yer adaya olmayacağım, İstanbul u kazanmaya adayım. “ dedim. İstanbul halkına ‘Kimi belediye başkanı görmek istiyorsunuz’ dediğinizde Ekrem İmamoğlu ilk isim değildi.  Ama Kadir Topbaş istifa ettiğinde İBB’de adayımız Ekrem İmamoğlu idi. Bir çok şey soruldu. Biz sonuçta Ekrem İmamoğlu’na ulaştık. Biz genel merkez verileri ile bir araya getirdiğimizde aynı sonuca ulaştık. Benim adamım, onun adamı olsun diye bir tercihimiz yoktu. Biz doğruyu bulmaya çalıştık. Genel Merkezin yaptığı çalışmalarla profiller uyumlaştı.  Ekrem İmamoğlu o profile uygun bir isimdi.

Ekrem Başkan 16 milyona hizmetten başka şey düşünmüyor

-Kahramanan yolculuğu nereye gider

Kaftancıoğlu-Ekrem başkan ile çok yoğun zaman geçiren bir insanım. Kahramanın yolculuğu ismine kendisinin itiraz ettiğini söyledi. İmamoğlu , İBB adayı olduğunda İBB’yi kazanma ihtimali kesin- değildir. Beylikdüzü gibi kesin değildi.   O parti göreviydi.

İBB şu anda belediye başkanı . 16 milyonlu istanbulluya nasıl hizmet veririm diye çalışan bir başkan. Bugünden ya da herhangibirinin ‘Ben cumhurbaşkanı olmalıyım’ diye düşünmesi çalışması doğru değildir. Herkes pozisyonunun gereğini yapmalı. Ekrem Başkan bunu yapıyor.

Ama iktidar Ekrem Başkanı gündeme alarak böyle bir kamuoyu algısı oluşturmak istiyor. Siyasi alana çekmek istiyorlar. İstanbul sorunlarıyla hemhal olmuş durumda. Genel siyasete onlar çekiyor. Ekrem Başkan katılmak istemiyor. Tabi bu yüzdü yüz mümkünmüdür derseniz mümkün de değildir.

Yeni partiler Türkiye demokrasisi açısından önemli

-Yeni partilere ne diyorsunuz? Onları olası müttifik görüyor musunuz?

Kaftancıoğlu: -Müttefik görme isine bir şey demem şu an. Tarihsel süreçler kişilere bağlı tek adama bağlı anlayışlar uzun süre başarılı olamaz. Bu sürecinin çözülmesi AkP’nin çöküşü hızlı bir şekilde devam ediyor. İkincisi bir milyondan fazla üye kaybının yaşandığı bir partiden bahsediyoruz. O kesimlerin kendini ifade edeceği yer olması açısından önemli. Yüzde 50 için ititfakların önemi açısından; ilkelerde ortaklaşılıcak yapılarla da yüzde 51 sağlayabilmek adına ititfak kurmak da anlaşılabilir. CHP içinde AkP içinde geçerlidir.

İsteseler de insanları ayrıştıramayacaklar

Yeni partileri Türkiye demokrasisi açısından önemli buluyorum.

-İktidar kendindeki krizi örtmek için karşıda kriz çıkartmaya çalışıyor gibi. Mesela HDP ittifak olayı sık gündeme geliyor.

Kaftancıoğlu -Kendilerinin ülkeyi yönetememekten kaynaklı, kendilerindeki krizi örtmek için karşılarında sorun yaratmak, terörize etmek amacı sonuç ortaya koymaz. Karşısındakiler  bu oyuna gelmez.  Biz tek kişinin iktidarını sürdürme anlayışla bir araya gelmediğimiz için, Türkiye’nin ittifakı diye nitelenen birleşme iktidarın yaptıklarıyla kırılacak bir durum değil. Bunu yaptıkları sürece daha çok çöküşe gidecekler.

İşsizlik, kent yoksuluğu, çalışanların güvencesiz, bütün sorunların bu anlattığı şeyler toplumsal mutabakatı oluşturmuş oluyor. İsteselerde insanları ayrıştıramayacaklar. Bunun en büyük kısmı İstanbul’da. Türk gencininde-Kürt gencinin de geleceği belirsiz. İnsanların yaşanmışlarıyla yan yana gelidği bir zemin var. Siyasi ahlaklı bir şekilde doğru ve doğrudan bağı kuran, insanalrın sorunlarını çözecek olursa onlar kazanacaktır.

Erken seçim konusunda her an her şey olabilir

-Erken seçim yine konuşuyor.

Kaftancıoğlu- Açıkçası rasyonel gelmese bile bu ülkede rasyonel olmayan çok şey oluyor.  Seçmilrein tekrarı rasyonel mi değil. Hiç yasaya uygun olmayan birinin tutuklanması rasyonel mi. Ama oluyor.

Ben seçimleredn yoruldum. Ama yapılırsa sandıktan demokrasi yoluyla gidişlerini hızlandırmış olurlar.

Her an her şey olabilir.

-31 Mart’tan sonra Erdoğan seçimi yeniler mi? Yeniler ise    siyasi hayatının en büyük hatasını yapmış olur demiştim.

Kaftancıoğlu: -31 Mart’ta biz kazanınca, ‘Benim tanıdığım erdoğan bunu kabul etmez esas kavga şimdi başlıyor’ diye tesbitte bulunmuştum. Şaşırmadım.

Saraya kim gitmiş gitmemiş bu algılarla CHP’de sıkıntı yaratamazlar

-Kurultaya doğru;  “Saray’a giden CHP’li” gibiyeni şeyler bekliyormusunuz.Ayrıca Kurultay ile CHP kardeş gibi anılıyor.

Kaftancıoğlu-Çok uzun yıllar CHP içinde değilim. Benim de içinde bulunduğum dönemde CHP en huzurlu dönemi yaşıyor.  Belediye başkanları, milletvekilleri, örgütler memlekete nasıl nefes aldırırız motivasyonu ile devam ediyoruz.

CHP kurultaylarla anılır. Kıymetli bir şey. Demokrasinin bir çok aksaklığına rağmen yaşandığı bir partidir. Mahalle seçimlerini izleseniz keşke. 5 üyesi olan bir mahalleye bile sandık konulacak dedik kondu.

Adaylarımız ortaya çıkıyor. Yarışılıyor. Kurultaya gidiliyor. Adaylar olmuştur. Tek aday olmuştur. Demokrasi içinde yürütülüyoruz. 

Demokrasi ve disiplini karıştırdığımız zaman olabiliyor. Buna rağmen CHP kurultay süreçleri bir demakratik süreçtir. AKP’oe böyle şeyler oluyor mu.

CHP’de kurultaylar anılması bence sorun değil.

İlçe kongrelerimiz tamamlandı. 

Bu kurultay Türkiye’de CHP iktidarına gidecek yöneticiler çıkar.

Partinin içinden çıkmaz. Dışarıyı söz etmiyorum. Saray’a kim gitti, kim gitmedi bizim ilgilendiğimiz konular değil. Bu tip algılar ile kimse CHP’de memnuniyetsizlik,sıkıntı yaratamaz.

Hayatımdan memnun değilim

-Hayatınızdan memnunmusunuz.

Kaftancıoğlu: Çok memnun değilim. Ben Türkiye’de siyasetin dilinin, yapılma şeklinin de yoğunluğunun değişmesi  lazım. Biraz okuyabiliyorum lazım. Tiyatroya gitmeliyim. Hobilerime zaman ayırmam lazım. 7/24 siyaset yapıyorsunuz. Bu değişirse daha memnun olurum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.