banner460
banner128

20 yıl geçmiş bazı okullar hala hasarlı

CHP istanbul Milletvekili Emine Gülüzar Emecen,  Eğitim-Öğretim yılınının ikinci yarısının başlaması vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı.   Emecan açıklamasında, İstanbul depreminin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen,  hala hasarlı bazı okullarda eğitime devam edildiğini belirterek, ‘Deprem vergileri toplanma amacına uygun harcanmış olsaydı tüm hasarlı okullarımız depreme dayanaklı olacaktı’ dedi.

Emine Gülüzar Emencan’ın açıklaması şöyle:

"18 milyon öğrencimiz ve 1 milyondan fazla sayıda öğretmenimiz, 3 Şubat 2020 Pazartesi günü ikinci yarıyıl eğitim öğretim dönemine başladı.  Sevgili çocuklarımıza ve değerli öğretmenlerimize başarılar velilerimize de kolaylıklar diliyorum.

Ne yazık ki yeni yarı yıl, yine sorunlarla başlıyor.
2019 yılında İstanbul’da yaşanan 5.8 büyüklüğündeki deprem, Elazığ ve Malatya'da 41 vatandaşımızın hayatını kaybettiği deprem, Manisa'da yaşanan son depremler, bizi yine deprem gerçeği ile ve hasarlı okullarımızla yüz yüze getirdi.

Bakanlığın yaptığı açıklamalardan anlıyoruz ki 17 Ağustos 1999 büyük Marmara depreminden bu yana aradan 20 yıl geçmiş olmasına rağmen çocuklarımız hala hasarlı okullarda eğitim görüyor.

AKP’nin 2004 yılında deprem vergisini kalıcı hale getirmesi sonrası 2004-2019 yılları arasında toplam 65 milyar lira, eski parayla 65 katrilyon (34 milyar dolar), deprem vergisi toplandı. Ancak bugün toplanan vergiler deprem için harcanmadığı gibi paraların akıbeti de belli değildir.
Deprem vergileri toplanma amacına uygun kullanılmış olsaydı tüm hasarlı okullarımız depreme dayanıklı hale getirilmiş olacaktı.

Başta İstanbul olmak üzere, Sakarya Kocaeli, Bolu, Düzce ve Yalova’da hasar görmüş bina ve okulların hala onarılmadığını biliyoruz.

Sadece İstanbul'da yıkılacak ağır hasarlı 9 okul tespit edildi. 20 okulda ise orta hasar gördüğü gerekçesiyle eğitim ve öğretime son verildi.

Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Grup Toplantısı’nda, büyük Marmara depreminde en çok etkilenen illerimizden biri olan Sakarya’daki okulların durumunu gündeme getirmesinden sonra, Millî Eğitim Bakanlığı Sakarya’daki 17 hasarlı okulun yıkımına karar verildiğini açıkladı.
21 yıl önce yapılması gereken yıkım bugün yapılıyor.
Ne yazık ki çocuklarımızın canı işte bu kadar ucuz. Elâzığ ve Malatya depremleri olmamış, Genel Başkanımız konuyu gündeme getirmemiş olsaydı çocuklarımız bu okullarda eğitime devam edecekti.

Uzmanlar Kahramanmaraş ve Hatay illerimiz için deprem riskinin büyük olduğu uyarısını yapıyor.
Bu illerimizde gerekli tedbirler alındı mı? Okullarımız depreme dayanıklı hale getirildi mi? Planınız nedir? Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bu soruların cevabını da kamuoyu ile paylaşmalıdır.

NELER YAPILMALI?

Hasarlı binalar derhal onarılmalı, ağır hasarlı olanlar ise derhal yıkılmalıdır.
Türkiye’nin deprem kuşağında bulunduğu gerçeğine uyumlu eğitim politikaları hayata geçirilmeli; çocuklarımıza okullarda deprem bilinci verilmeli, tatbikatlar deprem ile ilgili bilgilendirmeler yapılmalıdır.
Depremden korunma yolları ders kitaplarında anlaşılır bir şekilde yer almalıdır.
Okul aile işbirliği ile herkes kendi sorumluluğunu eksiksiz yerine getirmelidir.


Milli Eğitimde yaşadığımız sorunlar bitmiyor.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'u Bir kez daha uyarıyoruz; Çocuklarımızın cemaat ve tarikatların uzantısı vakıfların eline teslim edilmesi, telafisi imkânsız sonuçlar doğuracaktır. Bu vakıflarla kanuna aykırı olarak imzalanan sözleşmelerin derhal feshedilmesi gerekmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, “Psikososyal Önleyici Destek Programı” adı altında hazırlatarak hizmet içi eğitimlerde rehber öğretmenlere dağıttığı, başı açık kadınları çocuklara şiddet ve istismar uygularken, başı kapalı kadınları şefkat gösterirken, bıyıksız erkekleri tacizci, bıyıklı erkekleri iyi olarak resmeden; halkı bölen, cepheleştiren, ötekileştiren, algı operasyonunu hedefleyen kitap derhal toplatılmalıdır.
Öğretmenlerimiz bu ülkede artık hak ettiği değeri göremiyor. Dört ayrı statüde eşit haklara sahip olmadan çalışıyorlar.
Atanmayan öğretmenlerimiz 40 bin ek atama bekliyor. Milli eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan bu büyük sorunu çözmesini bekliyoruz.
Atanmayan engelli öğretmen sayısı ise yaklaşık 1200 kişidir.
Millî Eğitim Bakanlığı 11 Şubat’ta 750 engelli öğretmenin atamasını yapacağını duyurdu. Kalan 450 engelli öğretmenimizin de ataması yapılmalı ve engelli öğretmen sorunu da çözülmelidir.

Tüm partilerin söz verdiği 3600 ek gösterge Öğretmenlik Meslek Kanunu ile çıkartılmalıdır.

2012-2013 eğitim öğretim döneminde ,4+4+4 eğitim sistemine geçildi. Bu sistemin en tartışmalı konularından biri olan 60 aylık çocukların birinci sınıfa başlaması nedeniyle, 2020 yılında LGS’ye girecek öğrenci sayısı da bir kat daha attı. 2020-2021 eğitim öğretim yılında 600 binden fazla öğrenci liseye başlayacak. Ek olarak 56 bin dersliğe ihtiyaç var. Derslik yapımına hiç vakit kaybetmeden başlanmalıdır.

Yeni başlayan dönemle birlikte öğretmen, öğrenci ve okul yöneticilerinin çözüm bekleyen sorunları hiç vakit kaybetmeden çözülmek zorundadır.

Tüm öğrencilerimize tekrar başarı dileklerimle.

Anahtar Kelimeler:
Emine Gülüzar Emecan
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.