banner460
banner128

Eski CHP Milletvekili ve eski CHP cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin, ‘‘uzun ince yol’’ olarak nitelendirilen ‘‘1000 Günde Memleket Hareketi’’, partileşmenin eşiğine geldi.

Hareketin doğuşuna uzanan süreç, 2019’da ‘‘Saraya giden CHP’li’ tartışmasıyla başlamıştı.

Sözcü yazarı Rahmi Turan, 20 Kasım 2019’da gazetedeki köşesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 9 Kasım tarihinde CHP'den önemli bir isimle Saray'da görüştüğü ve ona "Senin CHP Genel Başkanı olman gerekir. Ben de yardımcı olurum" dediğini yazmıştı. Daha sonra da haber kaynağının, ‘‘bu kişinin Muammer İnce olduğunu söylediğini’’ açıklamıştı…

Arkasından CHP içinde, İnce’nin ihraç edilmesini istemeye kadar varan sert tartışmalar başladı. Kılıçdaroğlu ‘‘Elinde belgesi olan ortaya koyar’’ deyip olayı gündeminden çıkardı.

Ancak, ülkede günden güne ağırlaşan sorunları dikkatlerden kaçırmaktan başka bir işe yaramayan tartışmaları, bir kesim ısrarla gündemde tuttu.

İnce, CHP'nin geçen yıl temmuz ayındaki 37’nci Olağan Kurultayı'nın ardından parti yönetimine sert eleştirilerle bayrak açtı. Hakkında yine bir işlem yapılmadı. Ben kendisinin partiden ihraç edilmeyi beklediğini-umduğunu, kamuoyunda haklı görünerek ayrılıkçı hareketi başlatmayı planladığını düşünenlerdenim.

‘‘Parti mi kuruyor’’ yorumları ve yanar döner açıklamalarla bir süre daha gündemde kalmayı başaran İnce, Sivas Kongresi’nin yıldönümü olan 4 Eylül’de, ‘‘1000 Günde Memleket Hareketi’’ni başlattı.

Hareket kapsamındaki turları pek ses getirmese de kendisine umut vermiş olmalı ki, geçen yılın son ayında, ‘‘Bahara partiyi kurarız’’ dedi.

Yeni yılın ilk ayında da toplam 3 bin 600 nüfuslu bir ilçenin belediye başkanı ile üç milletvekili CHP’den istifa etti.

Muharrem İnce ilk açıklamasında ‘‘Dolar 7.20’leri aşarken, hukuk çökmüşken, bu millet acılarla boğuşurken yola çıkmanın tam zamanıdır. 4 Eylül’de memleket hareketini başlatacağız. Bu toprakların en büyük devrimcisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bizim hareketimizde Atatürk düşmanlarına yer olmayacaktır’’ demişti.

CHP’den istifa eden ve İnce’nin kuracağı partiye katılacakları söylenen vekiller de CHP yönetimine ağır eleştirilerde bulunup memleketin içinde bulunduğu durumdan, ‘‘partideki Atatürk düşmanları’’ndan dem vurdu…

Hareket bana hiç güven vermedi; söylemlerle eylemler pek çok açıdan tutarsız geldi.

Nedenlerini şöyle sıralayabilirim:

- Cumhurbaşkanı adaylığı sırasında ‘‘Seçim gecesi Yüksek Seçim Kurulu’nun önünde olacağım’’ deyip otel odasına kapanan birine ne kadar güvenebilirim?..

- Bu bir kurtuluş hareketi ise bölünerek nasıl bir başarı sağlanacak?

- ‘‘Atatürk düşmanları var’’ iddiasıyla partiden ayrılmak ile ‘‘vatanı düşman işgal ediyor’’ diyerek ülkeyi terk etmek arasındaki fark nedir?

- Atatürk, kurtuluş sürecinde başarı için, siyaseten kendisine düşman olanlarla bile iş birliği yapmış biridir. ‘‘Benim istediğim olmadı’’ deyip cepheyi terk edenler nasıl bir Atatürkçü olur, bunlar Atatürk’ü ne kadar anlamış olabilir?

Olayın bir başka boyutu daha var…

Aynı süreçte CHP’nin kronik hizipçisi Mustafa Sarıgül de parti kuruyor ve halkın gözünde ‘‘sosyal demokratlar yine dağılıyor, bunlardan bir cacık olmaz, oy boşa gider’’ algısı oluşturulmaya çalışıldığı izlenimi doğuyor.

Bunların ışığında şunu merak ediyorum…

‘‘1000 Günde Memleket Hareketi’’, Muharrem İnce’nin uzun ince bir yol projesi mi; Muharrem İnce uzun ince bir yol projesi mi?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.