Merhaba sevgili Dünlük… Geçen hafta elde olmayan nedenlerle görüşememiştik. Özlemişim. Her evde var mıdır bilmem, vakit bulunca yapılacaklar, alınacaklar, tamir edilecekler listemiz bayağı bir uzamıştı. Okulların sömestr tatili nedeniyle eşim izin alınca, onları halledelim dedik. Dolayısıyla vakit daha hızlı geçti. Şimdi buluştuk neyse ki…
Geçen hafta ülkeyi, hatta dünyayı bıraktık uzaya, Ay’a doğru yol aldık. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Uzay Programı’nı açıkladı: “En önemli hedefimiz, cumhuriyetimizin 100. yılında Ay’a ilk teması gerçekleştirmektir. İlk aşamada 2023 sonunda hibrit roketimizle Ay’a sert iniş gerçekleştireceğiz. Eminim ki birçok kişi bu hayali kurarak büyümüştür. Hatta belki aranızda hala bu hayalini sürdürenler vardır. Hatta ve hatta belki bayanlardan bile ben adayım diyenler vardır.”
Küçücük bir paragraf belki ama bana garip gelen o kadar çok cümle var ki, ucundan kıyısından “bana hissettirdiklerini” yazmak istedim.
Her söyleminde ruhunun ve karakterinin “sert”liğini vurgulayan (Gerek ses tonu, gerek kelimeleriyle) Cumhurbaşkanı, Ay’a bile sert bir iniş gerçekleştirmek hedefinde!
“Eminim ki birçok kişi bu hayali kurarak büyümüştür” demiş. Çok küçükken, hayatı tanımamışken böyle hayaller kuran vardır büyük ihtimalle. Ama şimdi arabasına aynı fiyattan benzin almayı bile başaramayan biri olarak benim hayallerim daha farklı… (Araban var, daha ne istiyorsun diyebilecek trollere, çalış senin de olur diyorum.)
Ay’a 52 yıl önce gidildi. Belki de ilk olmayacağı için heyecanım yok. “Türkler olarak ilk kez gideceğiz, niye heyecanlanmıyorsun” diyenler olacaktır ama içimdeki gelecek umudunu, heyecanı öyle bir yok ettiler ki, yok olmuyor, zorla mı?
“Belki bayanlardan bile”… Bu cümlesiyle ilgili çok şey okudum. Bir o kadar da görmediğim yorum vardır. Birincisi neden “bayan”… “Kadın” demek niye küfür gibi geliyor “bağzı” erkeklere… Akıllarına başka şeyler mi getiriyor bu kelime? Günaha mı giriyorlar?
Ayrıca “bile” ne… Uzaya gitmek (Hadi gerçekten gittik diyelim) erkeklerin tekelinde midir? Sunita Williams adlı kadın astronot, “uzayda en uzun süre yürüyen kadın astronot unvanı”nı 2006’da almış. Onu yetiştiren ailesi ve eğiten kişiler “bile” deseydi, o kadında uzaya gitme heyecanı kalır mıydı acaba?
Bu konuda yazılacak şey çok ama ben burada keseyim. Yarınki Sevgililer Günü’nüzü, sevgi duyduğunuz herkes; aile, evlat, eş, arkadaş, dostla birlikte geçireceğiniz, sağlıklı ve güzel günler dileyerek kutlayayım.
Sevgiyle kalın… Çünkü her şeyin ilacı sevgi…
Aydaki madenleri işlemek konusunda TV’de tartışma bile yapılmış :)