banner460
banner128

Telefonum çalmadı… Işığı yandı söndü…

Baktım bir mesaj…

“Müsait misin?” diyordu…

“Evet!..!” yanıtını verdim…

Bitmedi…

“Arayabilir miyim?” diye sordu…

Dayanamadım, ben aradım…

GÜREL YURTTAŞ’tı yazan ve aradığım…

 

Tanımazsınız…

Boşuna hafızanızı zorlamayın…

Televizyona çıkıp, onun bunun “mabadına öpücük konduran”lardan değil o…

Tanımazsınız…

Dümen suyuna giden kaptanlardan değil o…

Tanımazsınız…

Ne el öpmüşlüğü vardır ne etek…

Tanımazsınız…

Çünkü onurludur…

Tanımazsınız, çünkü ADAM’dır…

 

Bab-ı Ali’ye neredeyse 35 yılını vermiş, gerçek bir emekçi, gerçek bir USTA gazeteci, gerçek bir kalem silahşorudur…

 

Onun için tanımazsınız ya…

Gerçek bir gazeteci olduğu için…

 

Son 10 yıldır medya tarihinden silinmiş eski tüfeklerdendir bencileyin…

Susturulmuş; dışlanmış; emeği, ekmeği çalınmış, kadri kıymeti bilinmemiş mesleğin gerçek aşıklarından, gerçek ustalarındandır…

 

Aynı sigarayı paylaşmışlığımız, aynı çorbaya kaşık sallamışlığımız, aynı yatakta ayaklı başlı yatmışlığımız, aynı yoklukta cebimizdekini üleştiğimiz vardır…

Anlamazsınız…

Siz, gerçek gazetecilerin gerçek yaşamlarını; gerçek gazetecilerin gerçek yaşamışlıklarını anlamazsınız, anlayamazsınız…

AKP ikdidarıyla TARİH OLAN bir GERÇEK MEDYA DÖNEMİ’ni siz anlamazsınız, zaten ben de size anlatamam…

 

Oradan buradan konuşmadık…. Tam ORADAN, tam da BURADAN konuştuk…

Birbirinin dilini iyi anlayan, GERÇEK GAZETELERİN GERÇEK GAZETECİLERİ olarak ortak dilimizle birbirimizi birbirimize anlattık…

Andık, duygulandık, hayıflandık…

 

Dedim ki Gürel’e “Bunların dümen suyuna gitseydik, biz de köşeydik şimdi… Katlarımız, yatlarımız, kuş tüyü yataklarımız, hanlarımız, hamamlarımız, Datça’da Marmaris’te yazlıklarımız, lüks arabalarımız vardı…”

“Doğru!..” dedi de; o da biliyordu, yapamayacağını, yapamayacağımı, yapamayacağımızı…

 

Bugünkü gazetelerin spor müdürlerini konuştuk… Genel yayın yönetmeni olmuş isimleri… Nereden nereye geldiklerini… Nasıl beslenip semirdiklerini… Nasıl ezilip un ufak kişiliklere büründüklerini….

Pişman mıydık?.. Asla… Onların yaptığını yapabilir miydik? Asla…

Gözlerimiz nemli, yüreklerimiz onur ve gurur dolu noktaladık sohbetimizi…

Sanki sözleşmiş gibi, Gürel kapattı telefonu, o günlerin bir başka ustası aradı… Mesleği uğuruna ciddi kazalar yaşamış, gerçek bir emekçi, gerçek bir kahraman, gerçek bir gazeteci….

MUSTAFA SARIİPEK’ti telefondaki…

 

“Kardeşim” diye açtı telefonu….

Kardeşliğin, mesleki kardeşliğin, bizim dönemimizdeki gazetecilik kardeşliğinin sıcacık sesiydi Mustafa’nınki…

Boşuna zorlamayın kendinizi, onu da tanımazsınız… Haber için verdiği yaşam savaşını bilenleriniz bile unuttu çoktan…

 

Dertleştik… Eskiyi andık, yeniyi ellemedik…

Belki elimiz, dilimiz, gönlümüz kirlenir diye, bu dönemin gazetelerinden, bu dönemin gazetelerinde çalışanlardan söz etmemeye özen gösterdik…

Geri de gittik ister istemez…

Yaşadığımız, o “kardeş” günlerin kulağını çınlattık…

Dertleştik de… Yıllar içinde biriken ve yaşamın bize sunduğu hoş ya da hoş olmayan şanssızlıklardan dem vurduk….

Gözlerimiz nemli, yüreğimiz sevgi dolu kapattık telefonu…

 

Düşündüm de, Mustafa’yı görmeyeli 20, Gürel’i görmeyeli 15 yıl olmuş…

Ne zaman silmiş yüreğimizdeki sevgiyi, bağlılığı; ne günümüz gazetelerinin kirlenmiş, biat etmiş, boşalmış, çirkinleşmiş yüzü koparmış bizi…

Biz Bab-ı Ali’nin gerçek emekçileri, birbirimizin ömrüne ömür, yüreğine sevgi kattık…

Ve acıdık bugünün yandaşlarına… Kendilerine “gazeteci” demek yerine ceplerini doldurmayı seçmiş zavallılarına…

 

Umut, bize Atatürk’ten kalan en önemli ve en değerli mirastır…

Bugün bütün kaleleri dış güçlerce zaptedilmiş bile olsa vatanın; bu ülkenin yılmayan, umudunu sürekli sulayan, geleceğe, milletine, vatanına, toprağına, bayrağına bağlı GERÇEK GAZETECİLERİ ölmedi daha…

Bir gün yeniden buluşacağız hepinizle…

Aydınlık bir ülkede, yeniden toprağımızın yeşereceği, emeğimizin değerleneceği, çocuklarımıza gururla emanet edeceğimiz bir ülkede yeniden buluşacağız…

Biz inanıyoruz, siz de inanın…

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.