Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Avrupa Konseyinden Türkiye aleyhine bir karar çıkmaması için Türk delegasyonunun büyük mücadele verdiğini ancak çabaların yetersiz kaldığını belirterek; Ne yazık ki; Avrupa Konseyinden ülkemiz aleyhine siyasi bir karar çıkmıştır dedi.
Türkiye aleyhinde hazırlanan rapor kabul edildi
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinin 32. Genel Kurulunda görüşülen Türkiye Raporu 111 kabul oyuna karşın 32 red oyuyla kabul edildi. Başkan Dr. Akgün, 18 kişilik Türk delegasyonu olarak yoğun çabalar ortaya koyduklarını ve zaman zaman Ukrayna, Polonya, Rusya ve Portekiz'in de desteğini almalarına rağmen Avrupa Konseyinden geçen olumsuz Türkiye Raporunun kendilerini çok üzdüğünü ifade etti. Dr. Akgün Avrupa Konseyinde siyaseti değil ülkemizin menfaatini savunduk, ancak bu kararıyla Avrupa sadece siyasi bir hamle yaptı dedi.
Türkiye karşıtlarının siyasi oyunu
Başkan Akgün, şöyle konuştu: Biz Avrupalı bir ülkeyiz. Bu zamana kadar olan kazanımlar ve kurulmuş ilişkiler güncel siyasi manevralara feda edilmemeli. Günlük siyaset başka, ülkeler arası ilişki başkadır. Biz ülkemizi temsil ettiğimiz her yerde günlük siyaseti değil milli çıkarları düşünürüz. Ülkeler arası rekabet hiçbir zaman ilişkileri kopma noktasına getirmemelidir. Avrupa fikri, bugün bazı Avrupa ülkelerinde sesleri yüksek çıkan aşırı sağ, yabancı ve Müslüman düşmanı kesimin fikri değildir, olmamalıdır. Bazı Avrupa ülkelerinin son dönemdeki Türkiye karşıtlığını ve siyasi oyunlarını biliyoruz. Bu bilinçle bundan önce olduğu gibi bundan sonrada ülkemizin menfaatleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Kasoulides: Kıbrısta çözüm referanduma takıldı!
Başkan Akgün, Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanı, Ioannis Kasoulidesin; Kıbrısın federatif bir yönetime kavuşturulması için, Cenevre de çözüm noktasına gelmiştik ancak Türkiyedeki referandum bunu şimdilik engelledi. Kıbrısta çözüme ulaşılacaktır. Ancak Türk askerinin mutlak surette çekilmesi şartı ve Türkiyenin askeri müdahale hakkı kaldırılması -Garantörlük hakkı- şarttır dediğini de sözlerine ekledi.