Geçtiğimiz gün bir haber sitesinde; Esenyurt’un CHP’ye geçmesiyle birlikte bazı işlerin ters gitmeye başladığı, ilçenin güzelim parklarının pislik içinde olduğuna ilişkin bir yazı yer aldı. Yazıda 31 Mart sonrası seçimleri Ak Parti’den almış olan CHP’li Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’un yanlış işler yaptığına yer vreilip, Bozkurt üzerinden de CHP eleştirilmişti. Belediye bu eleştirilerle ilgili açıklama yapıp yanıt verdi. Bu eleştiriler; Esenyurt’un bu şekilde gündeme gelmesi bizim de gözümüzü Esenyurt’a çevirmemize ve geçmişe doğru bir yolculuk yapmamıza vesile oldu.
Esenyurt...
1989 yılında belediye olup hızla göç alıp bugün bir milyon dolayında nüfusu ile İstanbul’un en kalabalık ilçesi haline gelmiş bir ilçe..
1989- yılından 2004 yılına kadar aradaki bir kaç yıllık kayyum hariç Dr. Gürbüz Çapan’ın, ardından 2004 yılından 2018 yılına AK Partili Necmi Kadıoğlu ardından da O’nun isitfa ettirilmesiyle yine Ak Partili Ali Murat Alatepe’nin 2019 seçimlerine kadar başkanlık yaptığı Esenyurt..
Esenyurt Ak Partili Necmi Kadıoğlu döneminde yükselen sınır tanımaz gökdelenlerle beton yığınına döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘İstanbul’a ihanet ettik ‘ derken ihanet edilen yerlerin başında hiç kuşkusuz Esenyurt geliyordu.
Necmi Kadıoğlu bir yandan verdiği izinlerle gökyüzünün Esenyurt halkından çalınmasına göz yumarken, diğer yandan da çok büyük işler yapmış gibi; stada kendi adını; diğer bazı yeni yapılan yerlere de belediye başkan yardımcılarının isminin verilmesine vesile oluyordu.
Necmi Kadıoğlu, arkasına aldığı Ak Parti iktidar gücü ile ilçede adeta hiç kimseye, hiç bir şeyin hesabını vermeyecek havasında icraatlar yaptı. Hatta gitti bir toplantıda cumhuriyeti kuranlara çattı.
“1923’te koskoca 650 yıllık çınara darbe yaptılar. Cumhuriyet kuruldu’ diyerek Cumhuriyetin kurulmasını darbe olarak niteledi. Yine aynı konuşmasında ‘Kanı bozular sütü bozuklar çıktı. Padişahlarımızı indirdi’dedi.
Esenyurt’ta bunlar olurken, gökyüzü çalınırken, binlerce konut mağduru ortaya çıkarken, ‘Darbe yapılıp cumhuriyet kuruldu’ denirken, ‘ Kanı bozuklar- Sütü bozuklar padişahlarımızı devirdi “ denilirken kimler sesini çıkardı, kimler bunları görmezden gelip kesesini doldurmaya baktı.
Gücümüz yettiğince ses çıkarmaya çalıştık. Gazeteci Nebiha Bacıoğlu Esenyurt'taki betonlaşmayı çarpıcı bir şekilde fotoğraflamıştı. ‘Betonyurt’ deyimini ilk biz kullandık O fotoğraf, o günlerde yayınladığımız Gazetem adlı gazetemizde hem de manşetten yayınlandı. . ‘Darbe yapılıp cumhuriyet kuruldu’ deyimi için köşe yazısı yazıp yanıt verdik.
Ama bazılar sustu... O kadar sustular ki, ta Silivri’den Müge Cesur Özmen ‘Kanız bozuklar, sütü bozuklar deniyor, darbe yapıldı cumhuriyet kuruldu deniyor, Esenyurt’tan ses gelmiyor. Silivri’den onu da mı ben yazayım’ diye sosyal medyadan bu suskunluğa tepki gösteriyordu.
Ne Atatürk, ne Cumhuriyet, ne Esenyurtlu çocukların geleceği umurlarındaydı bazılarının..
Esenyurt ile ilgilenenler ve oralara yakın olan gazeteciler ne yapmıştı bunlar olurken.
Ne yazmıştınız ‘Kanı bozuklar, sütü bozuklar denilirken, ve ne yazmıştınız gökyüzünüz çalınırken.?”
CHP’li Kemal Deniz Bozkurt eleştirildi ya.. O eleştiri bizim aklımıza ister istemez geçmişte yaşanmış yukardaki gelişmeleri getirdi.
Tarih unutmuyor...
Hakikaten Kemal Deniz Bozkurt'u eleştiren vatandaş ne yazmıştı bunlar olurken..?
