Haberlerde Manisa Enerji ve Tabii Kaynaklar Projeleri Toplu Açılış Töreni’ni izliyorum. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı bağlantıyla katıldı ve genelde olduğu gibi gerilim yaratmaya odaklı bir konuşma yaptı. Yine genelde olduğu gibi kavramlar karıştı, birbirine girdi.
Erdoğan şunları söyledi:
“Vatan yansa ateşinde ısınacak kadar gözü kararmış bu güruha rağmen hamdolsun Türkiye’ye cumhuriyet tarihinin en başarılı 18 yılını yaşattık. Sadece yatırımlarda değil, diplomaside, demokraside, özgürlüklerde de sessiz bir devrime imza attık.
Biz muhalefet gibi yalan ve iftirayla günü kurtarmaya çalışmıyoruz. Türkiye’nin krize, kaosa sürüklenmesini umanlara inat ülkemizi aydınlık bir geleceğe hazırlıyoruz. Ne yapıyorsak tüm Türkiye için yapıyoruz, 83 milyon insanımızın güvenliği, refahı için yapıyoruz…”
Ben en çok ‘‘devrim’’ ve ‘‘demokrasi’’ye takıldım.
Devrim özetle ‘‘bir toplumda önemli işlevi olan kurumların hızlı ve geniş kapsamlı biçimde kökten değiştirilmesi, yenileştirilmesi, yeniden biçimlendirilmesi ya da bir alanda birdenbire gerçekleşen kökten değişiklik’’tir. Ancak bu kökten değişikliğin devrim olarak nitelendirilebilmesi için, çoğunluk yararına ve iyi yönde (toplumu ileri götüren) olması gerekir.
İyi yönde ve çoğunluk yararına olmayan devrim görünümündeki değişiklikler ise karşı devrimdir.
Türkiye Cumhuriyeti bir devrimin eseridir ve devrimin özü de ‘‘cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir’’ diye ifade edilmiştir ki, bu da demokrasinin temel niteliklerinden birini anlatır.
Böyle bir düzeni devirmek, olsa olsa karşı devrim olur.
‘‘Özgürlüklerde devrim!..’’
Demokrasinin olmadığı yerde özgürlük yeşermez. Ayrıca, kendisine hakaret ederek sitemini ileten birini sofrasında ağırlayan liderlikten (Atatürk kendisi için ‘bir kör’ diyen çiftçiyi kabine sofrasında ağırlayıp derdini dinlemiştir), parmak sallayan liderliğe geldiğimiz ve liderlik tarafından açılan davalarda rekor kırıldığı dikkate alınırsa, yine bir karşı devrimden söz edilebilir.
Yatırımda devrime bakalım…
Bir grup, milletin şeyine koyup üstüne hamam parasını da alıyor. Çoğunluğa yine bir şey yok… Ay’a otoyol yapılmadığı veya Mars’ta üs falan da kurulmadığına göre…
