Dün gece saat 23.00 sularıydı. Bir anda sosyal medyada canlı yayında bir yerleşim yerini selin bastığı video yayınlanmaya başladı. Açtım.. Bir genç avaz avaz bağırıyor.
“Burası Giresun Dereli.. Sel bastı.. Dere taştı.. Osman Dayı’nın dükkanı tamamen mahvoldu.. Arabalar görüyorsunuz. Arabaları götürüyor..”
Görüntüler felaketti.
Böyle bir kaç dakika anlattı. Sonra ardından ışıklar gitti önce ve yayın kesildi..
Ardından google earth’de Dereli’yi araştırdım. Tam dere yatağının içinde.. Olacak şey değil. Dağların eteğinde derenin içinde yerleşim alanı..
............
Bu sabah acı haber geldi.. Bir askerimiz ve üç vatandaşın cansız bedenine ulaşılmış öğlen saatleri itibariyle. Bakan Süleyman Soylu bölgeden duyuruyor. Hala ulaşılamayan vatandaşlar var..
Sel baskınına uğrayan diğer yerleşim yeri Çaldağ’ı sorguluyorum. O da bir dere yatağının içinde..
............
İnsanlarımız böyle. Su nereden rahat bulunursa oraya yapıyor konutu. Ama devlet bu işlere neden izin verir? Neden önlem almaz? Siz gider dere yatağına konut yaparsanız, aşırı yağmurda bir gün sel basar.. Bu doğanın açık kuralıdır..
Dere yatağına konut yapılmaz. Dere yatağına konut yapılmasına müsaade edilmez.
Ayrıca dereler ıslah edilir.. Ne desem boş.. Fotoğrafları yayınlıyorum yerleşim yerlerinin buyrun siz karar verin. Böyle dere içinde yerleşim olur mu?
Kimbilir böyle daha nice yerleşim yerleri var ülkemizde.. Bir aşırı yağmurda bir felakete uğrayacak..
............
Bir başka örnek daha vereyim. Çoktandır yazayım diyordum sel vesile oldu..
Benim ilçem var Malatya’da Arguvan. Doğu Anadolu Fay hattına yakın olmalı ki her depremde sallanır.. Her sallanmayla birlikte de yollarda, yerleşim alanlarında ufaklı- irili hasarlar olur.
Bu nedenle ilçe yer değiştirir.. 80 yılından sonra ilçe taşındı.. Devlet kurumları yeniden sil baştan başka bir yere yapıldı.
Nere mi yapıldı. .Heyelanın hemen başına. Yani yok 500 metre mesafe.. Buyrun fotoğrafını paylaşıyorum heyelanın başında. Arguvan Belediyesi , üniversitelere zemin araştırması yaptırdı. Araştırmalara göre sorun yok..
Ama sevgili okurlar sorun yok denilen ilçenin yolu bir kaç yıl önce heyelan nedeniyle değiştirildi. Yol yukarı alındı. 
Devlet kurumları.. Devlet kurumlarını yönetenler.. Valiler, Bakanlar, Milletvekilleri, daire müdürleri..
Bu ilçeyi yeni baştan yapıyorsanız heyelan bölgesinden beş kilometre öteye Uru Düzü diye alan var oraya yapsaydınız. Veya beş kilometre beriye Tarlacık ya da Yükarı Sülmenli diye köyler var birleştirip ilçe orayı yapsaydınız. Yok arkadaş.. İllahi heyelanın başı olacak. Heyecan arıyoruz galiba!
Neden heyelanın başına yaparsınız?
Yani dağdaki çoban’a sorsan söyler. Arife ise tarif gerekmez. Orası yine bir depremde kayabilir, yine o zemin oynayabilir çok kolayca.
“Akılsız başın elinden sefil ayak ne çeker” demişler..
Akılsız yöneticiler, geleceği göremeyen idareciler yüzünden az fatura ödemiyoruz..
