Cumhur İttifakı (AKP , MHP) ve Recep Tayyip Erdoğan 24.06.2018 tarihinde yapılacak Parlamento ve Cumhurbaskanlığı seçimlerini neden kazanmamalılar? !!!!
Kazanmamaları için bir çok neden var. Ancak ben daha iyi anlaşılması için sadece iki konu üzerinde duracağım.
1- Ekonomi
2- Demokrasi
Atalarımızın çok güzel bir sözü var „ Can boğazdan geçer“ diye. Eğer insanlar istedikleri gibi geçinemiyorlar, doğal ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar ve ailesini insan onuruna yaraşır bir bicimde yaşatamıyorsa, bu idareciler iktidarda kalmayı hak etmiyorlar. Türkiye 16 yıldan beri mutlak AKP iktidarı ve onun tek hakimi Recep Tayyip Erdoğan tarafından yönetiliyor. Bundan böyle hangi adaylarla gelirse gelsin, ne söz verirse versin hiç bir önemi ve inandırıcılığı olmaz. Olmamalı da. Zira Türkiye ekonomisinin durumu çok ciddi. Battı- batacak. Ülkeyi her konuda uçurumun başına getirdiler. IMF`li günler çok yakın. Türkiye ekonomisinin çok kısa zamanda çok dövize ihtiyacı var. Bunu en güzel İlhan Kesici toparlamış. “Türkiye’nin 453 milyar dış borcu var, bunun bir yıla isabet eden kısmı 20-25 milyar, özel sektör için 130-140 milyar dolar, cari işlem açığı 50-55 milyar (bu günden günü daha da büyüyor) bunları topladığımızda 220 milyar dolar.” Yani bir yıl içinde ödenmesi gereken rakam. Bu Türkiye ekonomisi için oldukça yüksek bir rakam. Türkiye bu parayı Finans piyasalarından bulmak zorunda. Eğer Recep Tayyip Erdoğan ve AKP seçimleri kazanırsa bu parayı kısa sürede bulabilir mi? Bence hayır. Bulamaz. Eğer bir şekilde bulsa bile bedeli cok ağır olur. Neden bulamaz? Ve bedeli neden agir olur. Bunun tek bir sebebi var. Güvensizlik. Bati ve Finans piyasaları artık Recep Tayyip Erdoğan ve AKP`ye güvenmiyorlar. Paranın büyük faizler karşılığında bulunduğunu Kabul edelim. Bu devalüasyon demektir. Yani aksam varlıklı yatıp sabah yoksullaşmış olarak kalkmak demektir. Örneğini 1994 yılında Çiller döneminde yaşadık. Eğer vatandaşlarımız böyle bir kabus yasamak istemiyorlarsa, AKP ve Recep Tayyip Erdoğan`ı kesinlikle seçmemeliler.
Eğer Millet ittifakı ve Muharrem İnce kazanırsa ne olur? Bunların bir güven kaybı olmadığı için gerek bati, gerekse Finans çevreleri bu insanlara kredi verip bir şans tanıyacaklar. Daha az bedelle ihtiyacı olan parayı bulmakta zorlanmayacaklar.
Yasadığımız dönemde ekonomi ile demokrasiyi bir birinden ayrı düşünmek olanaksız. Zira sermaye çok ürkek. Kendisini nerede güvende hissediyorsa oraya gidiyor. Dikkat ederseniz bu gün sağlıklı isleyen demokrasilerin olduğu ülkeler zenginleşmişler. Ulusal gelirleri daha adil dağıtılıyor. Eğer bir ülkede insan hakları korunuyor, hiç kimse dilinden, dininden, inancından, ırkından ve cinsiyetinden ötürü aşağılanmıyor, insan onuruna yaraşır. bir yasam sürüyor, bu ülkede insan, doğa ve hayvan sevgisi hakimse sermayede kendini güvende hissediyor. Bunun yani sira bir ülke, demokratik, seküler, sosyal ve hukuk devleti ise, bu ülkede her çağdaş ve modern ülkede olduğu gibi Kuvvetler ayrılığı varsa (Yasama, Yargı ve Yürütme) bu ülkeler demokrat ülkelerdir. Demokrasileri gelişmiş ülkeler dünyada daha saygın ülkelerdir. Bir ülke dünyada saygin ülkeler arasında ise, o ülkeye sermayede, yatırımda, yardımda gelir. AKP iktidarı 2002`den 2007`ye kadar bazı reformlar yaptı. Bu dönemde de Türkiye’ye 183 milyar dolar sermaye girdi. Ancak son 11 yılında daha önce yaptıkları reformları ters yüz etti. Totaliter bir rejim oldu. Her seyi tek adam belirliyor. Böyle olunca ne söz verirse versin, Türkiye’de demokrasi özlemi ile yasayan insanlar, modern ve cağdaş dünyayı inandıramayacaktır. Bundan ötürü kesinlikle seçimleri kazanmamalılar. Yazımı yine bir Ata sözü ile bitireyim.
“ Son pişmanlık fayda vermez”
Hıdır Karademir Haziran 2018 Rödermark
