Ortadoğu kaynıyor. Dünya’nın gözü orada. Ortadoğu öyle bir kaynıyor ki, öyle gelişmeler oluyor ki bir saat sonra ne olacağını pek te kestiremiyorsunuz. Üstelik bir kaç gün içinde ittifaklar değişiyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bir çoklarının hangi projelerle başlayıp nasıl sürprizlerle karlılaştığı da ortada. Ama konumuz Ortadoğu değil. Konumuz CHP. Dünya siyasetinin gözü Ortadoğu'da, CHP'lilerin bir gözü Ortadoğu'da diğer gözü de İstanbul Kongresi'nde.
Biliyorsunuz CHP’de kongre sürecindeyiz. İstanbul’da ilçe kongreleri tamamlanmadan bu kongre süreci ile değerlendirme yapmak istemiyordum. Ancak öyle gelişmeler oluyor ki , yazmadan da olmuyor. En son dün gece Ankara merkezli olarak yayın yapan bir internet sitesinin İstanbul İl Kongresi süreciyle ilgili bir değerlendirmesi iletildi bana. Şaşırdım, şok oldum. CHP'deki demokratik bir yarış ne hale getiriliyor? diye sormaktan kendimi alamadım.
Şimdi arkadaş, partide herkes bir yerlere aday olur. İstanbul’da da adaylar çıkar. Yarışır. Geçmişte de yarıştı. Biri çıkar kazanır. Çekişme olur. Zaman zaman hoş olmayan şeyler olur. Bunlar her partide yaşanır. Siyaset böyle. Ancak olur da bu kadar da olmaz. !
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Ankara merkezli haber sitesinin yorumuna baktığımızda İstanbul İl Kongresi başlamışta bitmiş maşallah! Sonuç şu.
-İstanbul’da 27 ilçesinde kongre süreci tamamlandı.
-445 delege belirlendi.
-Bu delegeler ilçe ilçe analiz edildiğinde 300 tanesi bir adayı desteklerken, 145 tanesi ise bu adayın karşısında.
-Yani belirlenen 445 delegenin üçte ikisinden fazlası bir adayı destekleyecek.
Eh seçim bitmiş bile bu yoruma göre. Bu kadar fark oluşmuş ise kalan 12 ilçede çıkacak sonuçlar sonucu pek te değiştirmeyecek.
......................
Peki bu yorumlar ne kadar sağlıklı.?
-Ben İstanbul’un bir kaç ilçesini çok yakından takip ediyorum. Mesela Büyükçekmece, Beylikdüzü, Avcılar, Esenyurt, Silivri’yi yakından takip ediyorum. Bir çoğunu biliyorum ama inanın bu arkadaşlar kadar bilmiyorum. Delegelerin bu ilçelerde tamamının kimi destekleyeceğini bu kadar ayrıntılı bilmiyorum.
-Peki Ankara merkezli bu internet sitesi 445 delegenin ciğerini okumuş gibi kimi destekleyeceğini bu kadar emin olarak nereden biliyor? Hakikaten nereden biliyor.?
- Bir çok ilçede kongre tamamlanalı üç-dört gün oldu. Yüzlerce delege seçileli üç dört gün olmadı. Bu internet sitesi nereden ulaştı bu delegelerin hangi adayı tercih edeceklerine..?
-Belgesi var mı elinizde delegelerin kime destekleyeceğine ilişkin?
-Belgeniz yok ise, bu değerlendirme sübjektif olmaz mı?
-Ben ya da sen okur olarak çıkıp atabilirmiyiz bu yaklaşımla . “400 delege şunu destekleyecek. 45 delege de de ne yapacağına karar veremiyor” diyerek.
-Ben şimdi bu internet sitesinin çıkıp 445 delegenin isim isim hangi adayı destekleyeceğini belgesiyle açıklamasını istiyorum. Ben öpüp başımın üstüne koyayım haberlerini..
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Okuyunca oldukça şaşırdım.
-Eğer belgesiz olarak böyle yorumlar, yönlendirmeler yapıyorsanız hangi aday lehine yapılırsa yapılsın, CHP’nin adaylarına saygısızlık olarak yorumlarım.
-Eğer belgesiz olarak böyle yorumlar yapılırsa; delegelerin kanaatlarine saygısızlık olarak yorumlarım.
-10 Ocak Gazeteciler Günü bugün. Bu yorum haber ne kadar tarafsız ve gazetecilik etiğine uygun mu? Eğer belgesiz olarak böyle yorumlar yapılırsa bu gazetecilik etiğine karşı, mesleğe karşı saygısızlık olarak yorumlanır.
...............
-Deseler ki; bizim kanaatimize göre şu aday bu kadar önde bir şey demeyeceğim.
-Deseler ki; bize göre şu aday kazanır bir şey demeyeceğim.
-Kendi kanatlerini, isteklerini, arzularını koysalar bir şey demeyeceğim.
-Ama rakam rakam delege adına, delegenin kanaati adına yorum yaparsan belgesini isteriz..
................
Belli ki bir aday yönünde delegeyi yönlendirmek istiyorlar.
Belli ki kalan ilçelerde yapılacak seçimleri, ‘Eh artık seçimin sonucu belli’ biz de kazanacak tarafta olalım algısı yaratmak istiyorlar.
Elizabeth Neoulle Neuman’ın ‘Kamuoyu-Suskunluk sarmalının oluşumu’ diye harika bir kitabı var. İnsanlarının kanaatlari nasıl oluşur? Seçimlerde insanlar nasıl hareket eder? Bunları bilimsel olarak araştırmış bu bilim insanı. Okumanızı tavsiye ederim.
Hocanın araştırmasına göre, seçimlerin kaderini; "son dakika taraftarları" tayin eder. Bu son dakika taraftarları seyredermiş maç seyreder gibi gelişmeleri. Kimin kazanacığını görürse pat yığınla oraya.. Şimdi yukardaki haber insana hocanın bu yorumunu hatırlatıyor.
Birisinin kazandığı algısı oluşturularak; ortada olan delegenin ya da diğer rakibi destekleyecek delegenin bir aday yönüne kanalize etmek amaçlanıyor gibi.
Eğer belgesiz böyle haber yaparsanız ben de bunu böyle yorumlarım.
Farklı düşünebilirsiniz, bir adayı destekleyebilirsiniz. Bir ekibi destekleyebilirsiniz. Ama asla etik dışı olarak bir başka aday aleyhinde çalışma yapmamalısınız. Böyle bir yarış yüz yıllık çınara yakışmaz. CHP’ye yakışmaz.
-Tekrar vurguluyorum. Eğer tek tek 445 delegenin kanaatlerini belirten belgeyi ortaya koyarsanız haberinizi öpüp başımın üstüne koyarım. Aksi durumda yukarda ileri sürdüğüm yorumlarımın arkasında olacağım.
