Gençlik yıllarımızda dil ustalarıyla ilgili değerlendirmeler de yazardık.
Şimdi sanat edebiyat dünyasını yeteri kadar izleyemiyorum ama günümüzün dil ustalarından söz edildiğini pek söyleyemem.
Google'a da girdim, "dil ustaları" diye, ilk sayfada Metin Öztekin'in sahaflık olan BU DİLİN USTALARI adlı kitabından başka bir veri bulamadım.
*
Rahmetli Nedret Selçuker, fiili gazetecilik yıllarımda radyo ve televizyonlarda günlük gazeteleri yorumlarken dil yanlışlarına özel dikkat çekerdi.
Benim de çalıştığım gazetede benimle ilgisi olmadığı hâlde bile, bir yanlışa değinirken, "Ey Süleyman Yağız sen bu tür yanlışları görmüyor musun, sana hiç danışan olmuyor mu!" diye seslenirdi.
Nedret ağabey, "şapka" da dediğimiz "düzeltme imi"ne çok önem verirdi. Ben de bu konuda çok duyarlıydım. O kadar ki, "yâni" sözcüğünü bile şapkalı yazardım. Şimdi de öyleyim.
*
Şimdi, uzun yıllardır bu işi sürdüren bir usta var: KERİM EVREN...
Kerim Evren'i, Anadolu Ajansı'nda birlikte çalıştığımız dönemden bu yana 40 yılı aşkın bir süredir tanıyorum.
20'li yaşlardayken bile dil konusunda çok duyarlıydı.
Kerim Evren'in duyarlılığı onu bu konuda ustalığa kadar taşıdı. İzleyebildiğim yazarlar arasında Kerim Evren ilk sırada yer alıyor.
*
Bugün ben bir gazete ya da radyo-televizyon yönetiyor olsam, Kerim Evren'le çalışmayı çok isterim.
Çünkü basın dünyamızın dil ustalarını, aslında en üst düzeyde tutmaları gerektiğine inanıyorum.
Gerçi basın, AKP iktidarıyla birlikte çok büyük darbe yedi. Ama bu durum elbette bir gün sona erecek.
*
Yeteri kadar bilgi sahibi olamamanın yanı sıra teknolojik gelişmeler de dilimize çok zarar veriyor.
Dilimiz bozulursa her değerimiz bozulur, yozlaşır. Zaten bozulmayı şimdiden yaşamaya başladık bile.
Bunu hafife alamayız.
Siz değerli dostlarıma da bilebildiğiniz ölçüde dilimize önem vermenizi, fırsat buldukça da Kerim Evren ustanın yazılarını okumanızı tavsiye ediyorum.
