Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yeni tip corona virüsü (Covid-19) salgınıyla mücadele kapsamında konaklama tesisleri için hazırladığı 'Güvenli Turizm Sertifikası'na sahip otellerde kalan yerli ve yabancı turistler, yeni oluşturulan kurallardan memnun olduğunu söyledi. İsveç'ten tatile gelen Meltem Yanar (32), İsveç'te Türkiye'dekinin 4'te biri kadar önlem olmadığını anlatarak, "AB, Türkiye'ye kurban olsun" derken, mali müşavir İbrahim Eyüp Kaya (36), "Sahilde ve havuzlarda kullanacağımız her yer sosyal mesafeye göre ayrılmış durumda. Açıkçası çok memnunum. Herkes gönül rahatlığıyla tatilini yapabilir" dedi.
Dünyayı tesiri altına alan Covid-19 salgınıyla birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sıhhat Bakanlığı ve konaklama kesimi temsilcileri tarafından kuralları belirlenen ‘‘Güvenli Turizm Sertifikası’’ uygulaması başlatıldı. Sertifikaya sahip olan otellerde geçen yıllara nazaran birçok uygulama tekrar oluşturuldu. Tatilcilerin bavulları otel girişinde ultraviyole ışınlarla dezenfekte edilirken, girişte herkesin ateşi ölçülerek kayıt altına alınıyor. Daha evvelki yıllarda olduğu üzere resepsiyon önünde yığılmaların önlenmesi için otele giriş yapan yerli ve yabancı turistler lobide oturtularak, her aileden 1 kişi kayıt yaptırmak emeliyle resepsiyona yönlendiriliyor. Rezervasyon yaptıran tatilcilerin odaları otele girişlerinden bir gün evvelden ultraviyole ışınlarla dezenfekte edilip havalandırılıyor. Otellerin çabucak her yerinde dezenfektan eserleri bulunurken, resepsiyon, bar, restoran üzere toplu olarak bulunulan her yerde toplumsal uzaklık ikazları yer alıyor. Havuz ve kıyıdan faydalanmak isteyen tatilciler için çocuklu aileler ve çiftler başka farklı kısımlarda yüzüp, güneşleniyor. Öteki taraftan yerli ve yabancı turistlerin en çok yığıldığı kısımlardan olan restoranda tatilcilere yemekleri otel çalışanı tarafından veriliyor.
‘HERKES ESKİ GÜNLERİ ARIYOR’
Antalya’nın Manavgat ilçesindeki 5 yıldızlı Calimera Serra Palace Hotel Genel Müdürü Ahmet Mevlütoğlu, Covid-19 nedeniyle hem tatilcilerde hem de çalışanlarda bir konsantrasyon eksiği ve tedirginlik gözlemlediklerini belirterek,“Herkes eski günleri arıyor. Bizim otelimizde konukların çoğunluğu devamlı konuktur. Açıkçası her karşılaşmamızda ‘eski ortamı özlüyoruz’ diyorlar. Umarım bu sorun kısa müddette hallolur, insanlarımız yeniden maskesiz bir halde gülümseyerek tatillerini geçirir” dedi.
‘AÇIK BÜFEDE MİSAFİRLERİMİZLE YEMEK ILIŞKISINI KOPARDIK’
Otel olarak Covid-19 tedbirleriyle ilgili inançlı turizm sertifikasını aldıklarını belirten Mevlütoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Öncelikle konuklarımızın bavullarını dezenfekte edilen alana alıyoruz. ULV aygıtıyla dezenfekte ediyoruz. Konuklarımızın içeri girerken ateşleri ölçülüyor ve bunlar kayıt altına alınıyor. Daha sonra konuklarımızı oturtuyoruz, o aileden gelen bir kişiyi resepsiyona davet ederek, kendilerinden en süratli halde kayıt süreçlerini yapıyoruz. Asansörlerimizi çocuklu aileler ve çiftler olarak ayırdık. Konuklarımızın odaları bir gün öncesinden ULV aygıtıyla dezenfekte ediliyor ve havalandırılıyor. Konuklarımız odalarına girmeden evvel tekrar havalandırılıyor. Otelimizin her yerinde toplumsal aralık ikazları yerlerde yahut duvarlarda bulunuyor ayrıyeten konuklarımızın göz teması içinde bulunan her yerde dezenfektan eserleri yer alıyor. Konuklarımız dokunmadan ellerini dezenfekte edebiliyor. Manavgat’ta en tanınan olan her şey dahil sistemidir. Konuklarımızın o eski alışkanlıklarından uzak kendilerine büfelerde biz hizmet ediyoruz. Yemekleri, kendilerinin gösterdiği formda konuklarımıza işçimiz tarafından sunuluyor. Hasebiyle konuklarımızla yemek ortasındaki o ilişkiyi kopardık. Havuzlarda, bilhassa oturma alanlarında toplumsal uzaklık kurallarına uygun yeni düzenlemeler yaptık. Biz aileler için ve çiftler için başka farklı kısımlar oluşturduk. İki başka ailenin ortasında toplumsal uzaklık kurallarına uygun olarak bir set de çektik. Şu ana kadar rastgele bir sorun yok.”
‘AB, TÜRKİYE’YE KURBAN OLSUN’
Ailesiyle İsveç’ten Türkiye’ye tatile gelen Meltem Yanar, Türkiye’ye gelirken hem uçakta hem de otelde gördüklerinden çok etkilendiğini söyleyerek, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi inançlı ülkeler listesine almamış olmasından ötürü eleştirdi. İsveç’te Türkiye’deki tedbirlerin dörtte biri kadar tedbir olmadığını anlatan Yanar, şunları söyledi:
“AB, Türkiye’ye kurban olsun. İsveç’te katiyetle hiçbir tedbir yoktu dersem palavra söylemiş olmam. Biz çocuklarımızı okula göndermemeyi düşündük. Türkiye’de uzaktan eğitim başlayınca, İsveç’te bu husus çok tartışıldı. Yalnızca lise ve üzeri okullarda eğitim gören öğrenciler konuttan eğitim aldı. Ancak tekrar yeteri kadar değil. Benim bir 10, bir de 7 yaşında 2 çocuğum var, mecburen okula göndermek zorunda kaldık.
‘BUNLARI GÖRDÜĞÜMÜZDE DE ÇOK SEVİNDİK’
İsveç’te uçağa bindiğimiz havalimanında toplumsal aralık uyarısı dışında hiçbir tedbir yoktu. İsveç’in kendi havaalanında mutlaka rastgele bir tedbir yoktu. Yalnızca toplumsal aralık ikazları vardı. ‘Kendinizi koruyun’ diye. Onun dışında maskeydi filan hiçbir biçimde tedbirler yoktu. Lakin uçağa binmemizle birlikte maske zaruriliği başladı. Uçakta toplumsal aralık kurallarına riayet edildi. Işçinin tamamı maskeli ve eldivenliydi. Havaalanına indiğimizde de polis denetiminde olsun öbür yerlerde olsun vazifeliler bizi daima uyardı. Dezenfektanlar dahil olmak üzere çok fazla tedbir vardı. Bunları gördüğümüzde de çok sevindik.”
‘PERSONEL NE İSTİYORSAK BİZE VERİYOR’
Tatil yaptıkları otelin çok sakin olduğundan da bahseden Meltem Yanar, kelamlarına şöyle devam etti:
“Bu güzelimize gidiyor. Covid-19’la birlikte artık hayatımız değişti. Otel de buna uymuş durumda. Otelin bütün işçisinde maske var. Her yerde ‘sosyal aralığınızı koruyun’ diye işaretler var. Her bir istikametimizde dezenfektanlar var. Dezenfektanlar elimiz değmeden otomatik sıkılıyor. Bu nedenle çok mutluyuz. Yemekleri kendimiz almıyoruz; otel işçisi ne istiyorsak bize veriyor. O manada da hoşuma gitti. Evvelce ziyan oluyordu, artık onlar verdiği için yeteri kadar veriyorlar.”
‘SIKINTILI HİÇBİR DURUM YOK’
İstanbul’dan tatile gelen mali müşavir İbrahim Eyüp Kaya da beşerler üzerindeki Covid-19 kaygısının yersiz olduğunu ve kurallara uyulduğu durumlarda rastgele bir sorun yaşanmayacağını söyledi. Geçen yıl da tıpkı otele tatile geldiğini anlatan Kaya, şöyle devam etti:
“Covid-19 bütün dünyayı sardığı için biraz endişemiz oldu. Şu an itibariyle otelde 4’üncü günüm, Covid-19 tedbirlerini otelde çok da düzgün olduğunu görüyorum. Çalışanların hepsinde maske var. Açık büfe dediğimiz sistem şu anda bence daha düzgün. Hiç kimsenin yemeklerle teması yok. Büsbütün işçi tarafından veriliyor. Akşam yemeklerinde restorana girerken tekrar ateşimiz ölçülüyor. Kıyıda ve havuzlarda kullanacağımız her yer toplumsal uzaklığa nazaran ayrılmış durumda. Açıkçası çok mutluyum. Sorunlu hiçbir durum yok. Biz bir halde Covid-19’a alışmak zorundayız. Bu sene konutumuzda kaldık 2 ay, biz sıkıldık çocuklarımız sıkıldı meskende. Bence gönül rahatlığıyla herkes tatilini yapsın. Çok fazla korkmasınlar, Buralarda alınan tedbirler çok iyi.”