Görüntüsü güneşli ama yaşananlar itibariyle karanlık bir haftadan merhaba sevgili “Dünlük”… Yaşananlar diyorum, ekonomik gelişmeler hiç iç açıcı değil ama daha da kötüsü işlenen bir cinayet… Ataşehir’de Başak Cengiz, yolda yürürken “hiç tanımadığı” Can Göktuğ Boz tarafından “samuray kılıcı” ile katledildi. Fail “Bana direnemez diye kadın seçtim” dedi ilk ifadesinde.
* Normalde her gün neredeyse bir hatta bazen daha çok kadın öldürülürken hiçbir tepki göstermeyen bazı “isimler” bile tepki verdi sosyal medyadan. Katilin “hiç tanımaması”na ve “kadın olduğu için direnemeyeceği” gerekçesiyle öldürmesine isyan ettiler.
*
İyi de bu ülkede, hemen her gün öldürülen o kadınların tek günahı, o erkekleri az ya da çok tanıyor olmaları mı? Cinayeti işleyenlerin “eski erkek arkadaş, boşandığı erkek, ya da kocası” olması, o kadınların öldürülmesini haklı mı çıkarıyor ki, onlara hiçbir tepki vermeyenler bu cinayette hemen klavyeye sarıldı.
*
Kadın cinayeti haberlerinde zaten ilk dikkat çeken katilin bir “sıfatının” olması. Eski koca, erkek arkadaş, boşanma aşamasında olduğu erkek… Böyle olunca “Aaa, kim bilir kadın ne yaptı da hak etti”ye getiriliyor. Zaten katil, “tahrik etti” diyor, “erkekliğime laf etti” diyor, bir de duruşmada “kravat” takıp süklüm püklüm durunca, hemen iyi halden “neredeyse” affedilecek kıvama geliyor. E cesetler kendini savunamaz çünkü!
*
Bazen kadın sadece “erkek arkadaşı” olması teklifini kabul etmedi diye öldürülüyor. Ama o zaman da “Kuyruk sallamasa o da peşinde dolaşmazdı” diye düşünüyor adalet ve toplumdakiler.
*
Geçen gün izlediğim bir video beni tam anlamıyla çıldırttı. Adamın biri ülkedeki adalet sistemi yüzünden erkeklerin daha kolay cinayet işlediğini söylüyor. Kapalı bir kadın, adamın sadece yönetimi eleştirmek için böyle söylediğini iddia ediyor ve diyor ki, “Örtünmedikleri için öldürülüyorlar, örtünseler, öldürülmezler. Oh oldu.”
*
İnstagram’da Kadın Cinayetlerini Durduracağız diye bir platformun sayfasını takip ediyorum. Her gün öldürülen ya da ölümü şüpheli bulunan kadınları fotoğraflarıyla paylaşıyor. Ve ne yazık ki öldürülen kadınların yarısı, belki yarıdan fazlası “örtünme” şartına uymuş kadınlar. Ama ne yazık ki, medyamız, başı açık, poz vermeyi sevdiği için güzel fotoğrafları olan kadınları sayfalarına taşıyor. İğrenç bir bakış açısı ama bu böyle! Katilin yüzü ve ismi ise çoğunlukla gizli saklı! O yüzden de o kadın, sadece başı açık kadınların, “örtünmedikleri” için öldürüldüğünü ve öldürülmeyi “hak ettiğini” düşünüyor. Böyle bir zihniyetle nasıl savaşılır ki?
*
Ben de isterdim, hava çok güzel, kuşlar ne güzel ötüyor, ağaçlar ne kadar güzel diye güzel bir yazı yazmayı. Ancak bu ülkede güzel şeyler yaşadığınız her dakika “Kesin kötü bir şey olacak” zihniyetiyle büyütülmüş kuşaklar olarak hep de kötü bir şeylerle karşılaşıyoruz. Kadınların “öldürülmeyi” hak ettiğini düşünen kadın ve erkeklerin zihniyetleri değişir mi bilmem, ama sosyal medyada “Yeter” diye yazmakla bir şeylerin değişmeyeceği aşikar. Umarım ben haksız çıkarım.