Durum Gazetesi

UMUDUMU KAYBETTİM HÜKÜMSÜZDÜR!

İSTANBUL

Türkiye ekonomik, sosyal ve politik boyutlarıyla ağır bir işsizlik sorunu yaşamaya devam ediyor. İşsiz insanlar yalnızlaşıyor, umutlarını yitiriyor. 18 yıllık AKP iktidarının, başkanlık sisteminin ülkemizi getirdiği nokta bu!

Türkiye ekonomik, sosyal ve politik boyutlarıyla ağır bir işsizlik sorunu yaşamaya devam ediyor. İşsiz insanlar yalnızlaşıyor, umutlarını yitiriyor. 18 yıllık AKP iktidarının, başkanlık sisteminin ülkemizi getirdiği nokta bu!

Hayri KOZANOĞLU

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı işgücü verilerine göre eylül-ekim-kasım aylarını kapsayan dönemde (Ekim 2019) işsizlik yüzde 13,4 düzeyinde gerçekleşti. Bu oran, 2018’in aynı dönemine göre yüzde 1,8 artışı ifade ediyor. Ancak bir önceki aya göre ise yüzde 0,4 azalma söz konusu.

Buradan, “Fena mı? İşsizlik yavaş da olsa düşmeye başladı” sonucunu çıkarmayın lütfen. Çünkü eylül ayına göre işgücüne katılan insan sayısı 266 bin azalmış. Böylelikle çalışan sayısı da 97 bin düşmüş. İşsiz sayısı ise 170 bin gerilemiş görünmekle birlikte ne yazık ki bu rakam yurttaşlarımızın istihdam sahibi olmalarının değil, iş aramamalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmış. Turizm sektöründe çalışan gençlerin okullarına dönmelerinin bu istatistikte bir payı olabilir.

Kısacası, işsizlik düşüyor diyenlere kulak asmayın, çalışan insanlarımızın azalışına dikkat edin.

NÜFUS ARTIYOR İŞGÜCÜ YERİNDE SAYIYOR

2018’in Ekim ayıyla karşılaştırılınca işsiz sayısının 608 bin artması dikkat çekiyor. Ancak daha vahim durum, çalışma yaşındaki yurttaşlarımızın sayısının 915 bin yükselmesine karşın, işgücünün ancak 82 binlik bir kıpırdama göstermesi. Türkiye’nin nüfusunun geçen yıla göre yüzde 10,8 artarak 83 milyon 907 bin kişiye ulaştığı bildiriliyor. Buna karşın işgücüne katılanların sayısı nüfusun sadece binde 1’ine eşit. İş aramaktan yorulan, bu üretim sürecinde yer almaktan artık umudunu kesen insanlarımızın giderek toplumdan koptuklarını tahmin etmek zor değil. Nitekim TÜİK verilerine göre tam 1 milyon 151 bin kişi bir yıldan fazla süredir işsiz durumda.

Bu çarpık manzarayı istihdam oranından da izlemek olanaklı: 2019 Ekim itibariyle çalışma yaşındaki her 100 kişiden sadece 45,9’unun bir işi var. Ekim 2018’de bile, her 100 kişiden 47,5’i istihdam sahibiydi. Bu oran AB ülkelerinde 73,1 iken, İsveç’te 83’e kadar yükseliyor. ABD’de ise 61 dolaylarında seyrediyor.

GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK YÜZDE 25’İ GEÇİYOR

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı Ekim 2018’e göre yüzde 3 artarak yüzde 25,3’e sıçradı. Bu oran genç kadınlarda yüzde 3,9’luk bir zıplamayla yüzde 31,9 gibi çok kaygı verici bir düzeye vardı. ‘’Ne eğitimde ne istihdamda olanlar’’, diğer bir ifadeyle ‘’Ne bugünü yaşayan ne de geleceği bulunanların’’ oranı ise yüzde 26’ya dayandı. Kabataslak her 100 gençten 37’si ya işsiz ya da iş bile aramıyor. Böyle bir tablo, Türkiye’nin yarınından umutlu olmayı olanaksız kılıyor. Mülakatları, ‘’muhafazakârlık testine’’ dönen giriş sınavlarını, AKP’nin yandaşlık ilişkileri içerisindeki gençlerin önünde ardına kadar açılan fırsat pencerelerini düşününce, bu çeper dışında kalan gençlerin halinin ne denli endişe verici olduğunu tahmin etmek kolaylaşıyor.

Üniversite mezunlarının 928 bininin işsiz olduğu istatistiklere yansıyor. Murat Kubilay’ın hesaplamaları, 947 bin üniversite mezununun da iş bulma umudunu yitirme, ev işleriyle meşgul olma, eğitime devam etme gibi nedenlerle işgücü dışında kaldığını gösteriyor.

HİZMETLER DIŞINDAKİ SEKTÖRLER KAN KAYBEDİYOR

Son bir yılda toplam istihdam 527 bin kişi daralırken; tarım 270 bin, sanayi 30 bin, inşaat 305 bin iş kaybetti. Yalnızca hizmetlerde 78 bin yeni iş yaratılabildi.

Her 100 kişiden sadece 20’sinin sanayi sektöründe çalıştığı göz önüne alınırsa, Türkiye tam da ‘’yüzde 20 varsayılan sanayisizleşme psikolojik eşiğine ‘’ dayanmış durumda.

Mesleklere bakınca, hizmet ve satış elemanlarında 147 bin artış, tesis ve makine operatörlerinde ve sanatkârlarda sırasıyla 202 bin ve 258 bin azalış göze çarpıyor. Buradan üretimin artmadığı, buna karşın mevcut üretimi pazarlama gayretinin öne çıktığı bir ekonomik kriz tablosunu net bir şekilde okumak zor değil.

Özetle Türkiye ekonomik, sosyal ve politik boyutlarıyla ağır bir işsizlik sorunu yaşamaya devam ediyor. İşsiz insanlar yalnızlaşıyor, umutlarını yitiriyor, aileler çatırdıyor, kişiler bilgi ve becerilerini üretim sürecine yansıtamıyor. 18 yıllık AKP iktidarının, başkanlık sisteminin ülkemizi getirdiği nokta bu!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.